Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Sınır”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İdari değişiklikle taşınmazın bulunduğu yerin başka bir ilçe sınırlarına dahil olması nedeniyle kadastro tespitine itiraz davasında hangi kadastro mahkemesinin görevli olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/4. maddesi uyarınca yeni ilçe kurulması hali hariç, idari değişiklik sebebiyle başka bir bölgeye bağlanan taşınmaz mallara ilişkin uyuşmazlıklarda kadastroya başlama gününde yetkili olan kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek Osmaniye Kadastro Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışındaki bir kadastro çalışma alanına alınması durumunda yapılan tespitin, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmesinin gerekip gerekmediği ve buradan hareketle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine ilişkin ilanın hem kadastro çalışma alanında hem de taşınmazın idari olarak bulunduğu köyde yapılması gerektiği, aksi halde hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkının kısıtlanacağı gözetilerek, sadece çalışma alanında yapılan ilanın geçerli olmadığı ve davacının davasının hak düşürücü süre içinde açılmış sayılması gerektiği karşı oy gerekçesinde belirtilmiş ise de, çoğunluk görüşüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı köy adına tescil edilen cami ve arsasının, davacı köyün idari sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın hangi köye ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın cami ve arsası vasfında kamu hizmet malı sayılması ve davacı köyün idari sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi gereğince taşınmazın davacı köy adına tescilini gerektirdiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanına alınması nedeniyle kadastro tespitinin sadece çalışma alanında ilan edilmesinin yeterli olduğu, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmemiş olsa dahi hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığına ve davacının tapu iptali ve tescil harici bırakılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, bilirkişi raporlarına dayanarak taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığını tespit etmesi ve bu doğrultuda davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, ek bilirkişi raporunda idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi ile bilirkişi heyetince belirlenen kıyı kenar çizgisi arasındaki çelişkinin giderildiği ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığının tespit edilmesi üzerine davanın reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekişme konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığına ilişkin tapu iptali ve terkin davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yaptırılan ek bilirkişi raporunda, taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığının belirlenmesi ve bu raporun bilimsel yeterlilik taşıması gözetilerek, davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlik yoluyla iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara tam olarak uymaması, özellikle hava fotoğrafları, bilirkişi raporları ve tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilerek eksik inceleme yapması ve idari sınır değişikliği hususunu göz ardı etmesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacı köyün tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açtığı davada, davalı köyün temyiz ve istinaf yoluna başvurma hakkı ve hukuki yararı olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı köyün, idari sınırları içinde bulunan ve Hazine adına kayıtlı taşınmazların, başka bir köy tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması durumunda hukuki yararının bulunduğu ve 237 sayılı Köy Kanunu'nun ek 12. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıkların idari yoldan çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırılması ve davacı köyün idari sınırları içerisine alınması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme keşfi ve bilirkişi raporları ile taşınmazın mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve önceki bozma kararlarına uygun hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman vasfındaki bir arazinin kullanım hakkının hangi köye ait olduğu ve bir köyün diğerinin kullanımına engel olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yerin orman vasfında olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman vasıflı alanlardaki yararlanma şeklini ve bölgelerini belirleme yetkisinin orman idaresine ait olması gözetilerek, sınır tespiti ve el atmanın önlenmesi istemlerinin reddine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.