Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlamın İcrası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Çocuk teslimi hakkındaki ilamın icrasını ihlal eden sanığın cezalandırılması istemiyle yapılan şikayetin hangi mahkemece görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk teslimi ilamının icrası icra dairelerinin görevi olup, ilamın icrasının ihlali halinde yapılacak şikayetlerin İcra Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, uyuşmazlık Bursa 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin görevliliğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararıyla hükmedilen kira tazminatının yanında, karar tarihi ile ilamın icrası tarihi arasındaki dönem için de kira tazminatı ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk davada hükmedilen kira tazminatına yasal faizi talep edilebilecekken davacılar bu yönde talepte bulunmadığı ve karar tarihi ile ilamın icrası arasındaki dönem için oluşan zararın davalıların kusurundan kaynaklanmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkisiz mahkemece verilen ve kesinleşmeden önce bozulan ilam nedeniyle yapılan ödemenin iadesi talebi üzerine, bozma sonrası yargılamanın sonucunun beklenip beklenmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Usuli kazanılmış hak ilkesi ve Yargıtay'ın bozma kararına uyma zorunluluğu gözetilerek, önceki bozma kararında yetkisizlik nedeniyle yapılan ödemenin akıbetinin tazminat davasının kesinleşmesinden sonraya bırakılması gerektiği belirtildiğinden, yerel mahkemenin bu hususu beklemeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İdari yargıda açılan tam yargı davası sonucu verilen ilamın icrası için İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1. maddesindeki 30 günlük sürenin beklenip beklenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi gereğince tam yargı davalarına ilişkin ilamların genel hükümler çerçevesinde icraya konulabileceği, bu nedenle 28/1. maddede belirtilen 30 günlük sürenin uygulanmasının söz konusu olmadığı ve ilamın kesinleşmemiş olsa dahi icraya konulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçıların mirası reddetmelerine rağmen davaya taraf olarak dahil edilmelerinin ve aleyhlerine hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının ilamın icrası aşamasında nazara alınacak bir husus olduğu, yargılama aşamasında mirasçıların davaya dahil edilmelerine engel teşkil etmediği ve mirasçıların mirası reddetmiş olmalarına rağmen aleyhlerine hüküm kurulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçıların mirası reddetmelerine rağmen, murisin mirasçılarına karşı açılan davada taraf olarak kalıp kalmayacakları ve yerel mahkemenin bu durumu hüküm fıkrasında nasıl ele alması gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi beyanının geriye etkili bir işlem olduğu ve mirasçıların murisin borçlarından sorumlu tutulamayacakları kabul edilmekle birlikte, mirasın reddedilmesinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesinin ilamın icrası aşamasında tereddütleri önleyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul masraflarının davalı baba tarafından karşılanmasına ilişkin hükmün icrası mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul giderlerinin ne miktar ne de kapsam olarak belirlenmemiş olması, hükmün icrasını imkansız hale getirdiğinden ve yorum, tahmin ve takdir yoluyla infaz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, mahkeme ilamında hükmedilen "reeskont faizi"nin, 5335 sayılı Kanun ile değişik 3095 sayılı Kanun'daki yasal faiz oranı üzerinden mi yoksa TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı orandan mı hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İlamın hüküm fıkrasında faize ilişkin hükmün açıkça "reeskont faizi" olarak belirtilmiş olması ve icra dairesinin veya mahkemesinin ilamın hüküm fıkrasını yorumlayarak değiştirme yetkisinin bulunmaması, hükmün aynen icrası gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına rağmen davalı kurumun maluliyet aylığını eksik ödemesi üzerine açılan yeni davada, önceki davanın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, dava konusunun ve dava sebebinin aynı olması nedeniyle, ilk davanın kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.