Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İmza Yetkisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının, finans koordinatörü olarak görev yaptığı şirketlerde usulsüz işlemler nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 142. maddesine aykırı olarak, resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapan uzman bilirkişiler yerine özel sektörden bilirkişi ataması ve davalının birinci derece imza yetkisine sahip olması nedeniyle denetimden sorumlu tutulabileceği hususunu göz ardı etmesi nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların imzalanmasına ilişkin yetkinin divana verilmesi hususunun Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı tutanağında kararların kağıda yazıldığı, divan tarafından imzalandığı, kararların daha sonra karar defterine yapıştırıldığı ve katılanların imzalarının hazirun cetveline atıldığı anlaşıldığından, sadece kararların divan heyeti tarafından imzalanması yönünde yetki verilmesine ilişkin kararın yasaya aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeklere tek imza atılması nedeniyle borçlunun imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulması gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin çift imza ile temsilinin mümkün olmasına rağmen çeklere tek imza atılması ve bu nedenle İİK'nın 169/a/4-5 maddesi gereğince borçlunun itirazının kabulü ile takibin durdurulması gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İleri tarihli çeklere dayalı icra takibinde, imza yetkisinin tespiti için çeklerin keşide tarihi mi yoksa teslim tarihinin mi esas alınacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İleri tarihli çeklerde, çekin üzerindeki keşide tarihinin değil, gerçek teslim tarihinin imza yetkisinin tespiti için esas alınması gerektiği ve somut olayda teslim tarihi olan 23.10.2008 tarihindeki imza yetkisine göre değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kiraya veren olarak birden fazla kişi ismi yer alırken sözleşmeyi sadece bir kişinin imzalaması halinde, imzalayan kişinin tek başına tahliye davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kiraya veren olarak birden fazla kişi belirtilmiş olmasına rağmen, sözleşmeyi imzalayan kişinin tek başına takip ve dava ehliyetinin bulunmadığı, bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye imalat alacağı davasında, sözleşmede "müşterekler" ifadesinin yer alması nedeniyle husumet itirazının yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Eser sözleşmesinde imza bölümünde "müşterekleri" ifadesi geçse bile, müştereklerin kimler olduğunun belirtilmemesi sebebiyle sözleşmeyi imzalayan kişinin akdin tarafı olduğu ve bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat malikleri genel kurul kararının yönetim planına uygun alınıp alınmadığı ve bu kararın iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim planında her kararın ayrı ayrı imzalanması zorunluluğu bulunmadığı ve toplantıya katılan kat maliklerinin hazirun cetvelini imzalamalarının yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin mali işler müdürü olan davacının, şirketten alacaklı olan Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı, şirketin prim borçlarından dolayı, 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinin 20. fıkrası kapsamında üst düzey yönetici sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirketin 200.000 TL’ye kadar olan her türlü iş ve işleminde C grubu yetkilisiyle birlikte imza yetkisine sahip mali işler müdürü olarak görev yapması ve bu sıfatla şirketi temsil ve ilzama yetkili olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 88/20. maddesi kapsamında üst düzey yönetici sayılacağı ve prim borçlarından sorumlu tutulacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından düzenlenen belgelerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının hisse senedi ve alacak miktarının nasıl hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından şirket unvanı kullanılarak düzenlenen belgelerin, şirketin ana sözleşmesi ve 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca şirketi bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, davacının hisse senedi ve alacak miktarının bu belgeler ve davalı şirket kayıtları esas alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, imza yetkisi bulunmayan ortağına ait boş çeki kullanarak kereste alımı yaptığı, çekin karşılıksız çıkması üzerine de çekin çalındığına dair suç duyurusunda bulunduğu ve bu eylemlerinin fikir ve eylem birliği içerisinde haksız menfaat sağlama amacına yönelik olduğu gözetilerek, mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan iskan ruhsatı giderlerinin, sözleşmeyi imzalayan şahısların da sorumluluğuna girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede yüklenici şirket adına imza atılmakla birlikte, davalı gerçek kişilerin de sözleşmeyi kendi adlarına imzaladıkları ve ileride kurulacak şirket adına imzalandığına dair bir kayıt bulunmadığı gözetilerek, davalı gerçek kişilerin de sözleşmeden doğan borçtan sorumlu olduklarına ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.