Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstihbar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından sunulan ibraname ve tediye makbuzuna göre davacının işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İbranamenin geçerliliğinin isticvap yoluyla değil 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 420. maddesindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, davacıya tediye makbuzu ile ödeme yapıldığının anlaşıldığı ve mahkemenin davacının talep ettiği alacakların hesabında tediye makbuzunda belirtilen miktarı mahsup etmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde kalması, satışa yönelik emarelerin bulunmaması ve sanığın ikrarının kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet etmesi gözetilerek, eylemin TCK 191/1’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve TCK 192/3’teki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında sanıkların üyesi oldukları iddia edilen suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün varlığına dair somut delillerin bulunmaması ve suç örgütüne üye olma suçunun unsurlarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbarat bilgisi doğrultusunda sanığı takibe aldıkları, şüpheli davranışlar sergilemesi ve görevlileri fark edince kaçmaya çalışması üzerine yakaladıkları, sanığın elindeki poşetin PVSK 4/A maddesi kapsamında yoklama maksadıyla kontrol edilmesi neticesinde uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, bu işlemin önleyici kolluk yetkisi kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca olayda suçüstü halinin de oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararına dayanak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair istihbari bilgi edinmelerine rağmen, CMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir adli arama kararı almaksızın sanığın üzerinde arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden araçta yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmüne esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbari bilgi üzerine, şüpheli araçta önleme araması kararıyla yaptıkları aramada uyuşturucu madde ele geçirmesinin ve sonrasında Cumhuriyet savcısına bilgi verilmesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınabileceği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda, sanık üzerinde yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ihbar üzerine olay yerine gittiklerinde, sanığın görevlileri görüp kaçması, kovalamaca sonucu yakalandığında ise elindeki uyuşturucu maddeleri atmaya çalışması üzerine suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle CMK'nın 90/1-a, 90/4 ve PVSK'nın 13/1-A ve Ek-6. maddeleri uyarınca yakalama ve arama işleminin hukuka uygun olduğu, ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi gereğince suçüstü halinde arama kararı aranmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, önleme araması kararına istinaden hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İstihbari bilgi üzerine şüphelinin bulunduğu yere giden kolluk görevlilerinin, şüphelinin kimliğinin tespitinden sonra, şüphelinin üzerinde silah veya tehlikeli eşya bulunabileceği hususunda yeterli şüphenin varlığı ve olay yeri ile zaman dilimini kapsayan önleme araması kararının bulunması sebebiyle yapılan üst aramasında uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca kolluk görevlilerinin olay yerinde suçüstü haliyle karşılaşması nedeniyle CMK ve PVSK hükümleri uyarınca suç delillerinin kaybolmaması için gerekli tedbirleri alıp ele geçirilen maddeleri muhafaza altına almasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin önleme araması kararı çerçevesinde elde ettikleri istihbari bilgi doğrultusunda şüphelilerin araçlarında yaptıkları aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesi, Anayasa ve diğer kanunlar ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal etmediği, alınan önleyici ve caydırıcı tedbirlerin ölçülü olduğu ve elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından, sanığın kaçması üzerine yakalanıp üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde sattığına dair duyuma dayalı istihbari bilgi üzerine olay yerine giden kolluk görevlilerini görünce kaçması ve kovalamaca sonucu yakalanması, suçüstü hali olarak değerlendirilerek, elde edilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olduğuna ve bu bağlamda arama kararı veya yazılı arama emri aranmasına gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrinin olup olmadığının araştırılmasına gerek olup olmadığı, somut olayda ele geçen uyuşturucuların hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınmayacağı noktalarında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin araçla uyuşturucu satışı yapıldığına dair istihbarat üzerine aracı durdurup, dışarıdan görünen yerde uyuşturucu maddeyi fark etmeleri ve şüphelinin üzerinde yoklama yapmaları neticesinde suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle de arama kararına gerek olmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kullandığı araçta yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve mevcut delillerin mahkumiyet için yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta ele geçirilen uyuşturucunun, CMK ve PVSK hükümlerine aykırı olarak, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca halinde Cumhuriyet savcısı emri olmaksızın yapılan aramada elde edilmesi nedeniyle hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesi, ancak sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair tanık beyanları ve diğer delillerin yeterli görülmesiyle Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya esasının incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.