Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şahsi Def'i”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi kötü niyetle iktisap edip etmediği ve keşidecinin lehtara yaptığı ödeme def'ini hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz kesinleşmemiş ceza mahkemesi kararında, davaya konu bonoda sahtecilik yapıldığına dair mahkumiyet kararı bulunduğu ve ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini maddi olay yönünden bağlayacağı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekte lehtar imzasının sahte olması halinde, ciro yoluyla hamile geçen çekin keşidecisinin hamile karşı sorumluluğunun devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi gereğince, çekte lehtar imzasının sahte olmasının keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def'ilerin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin çek keşidecisi lehine verdiği menfi tespit davasını kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu emre yazılı bonoya dayalı takipte, keşidecinin, bononun TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı olması gerektiği iddiasını, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği, ayrıca tüketici senedinin TKHK'ya aykırı olarak emre yazılı düzenlenmesinin mutlak butlan oluşturmadığı ve bu nedenle keşidecinin bu durumu iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu senedin TKHK’ya aykırı olarak emre yazılı düzenlenmesi sebebiyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik iddiasını, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m. 599 hükmü uyarınca keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği defileri, senedi ciro yoluyla iktisap eden ve kötü niyetli olmadığı anlaşılan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı düzenlenmesinin mutlak bir geçersizlik hali oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı olarak verilen ve kanunen nama yazılı olması gerekirken emre yazılı düzenlenen bir bononun, ciro yoluyla devralan hamile karşı keşideci tarafından geçersizlik def'i olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m. 599 hükmü uyarınca keşidecinin, kendisine ve önceki hamillere karşı sahip olduğu şahsi def'ileri, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmeyen hamile karşı ileri süremeyeceği, somut olayda da takip alacaklısının kötü niyetli olduğunun iddia ve ispat edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı olarak verilen ve TKHK'ya göre nama yazılı olması gerekirken emre yazılı olarak düzenlenen bir bononun ciro edilmesi halinde, keşidecinin senedin geçersizliğine dayanarak takibe itiraz edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m. 599 hükmü uyarınca, keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ileri, senedi iyi niyetle ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı düzenlenmesinin kanundan doğan bir geçersizlik hali olsa dahi keşidecinin bu durumu iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu emre yazılı bononun, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı şekilde düzenlendiği iddiasıyla takibin iptali talebinde bulunan borçlunun, bu def'iyi, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m. 599 hükmü uyarınca keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici işlemine konu senedin emre yazılı düzenlenmesinin bu kapsamda değerlendirileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun, çek borcunu kendisinden sonraki cirantaya ödediğini iddia etmesi üzerine alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle takibin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme iddiasının takip alacaklısı bankaya değil, kendisinden sonraki cirantaya yönelik olması ve borçlunun banka ile arasında bir borç ilişkisi olduğunu kabul etmemesi nedeniyle, İİK m.170/a-son hükmünün uygulanamayacağı ve takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak alacaklının işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirkete avans olarak verdiği çeklerin, davalı şirket tarafından üçüncü kişiye ciro edilmesi nedeniyle davacı şirketin çek bedelinden sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı üçüncü kişinin, davacı ve davalı şirket arasında akdedilen sözleşme ve çeklerin avans olarak verildiği hususunu bilmesi ve iyi niyetli üçüncü kişi olmaması nedeniyle, davacı şirketin davalı şirkete karşı sahip olduğu şahsi def'ileri (bedelsizlik) üçüncü kişiye karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen çeklerin karşılığının olmaması nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının çeklerin avans olarak verildiğini ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çeklerin avans olarak verildiğini ve henüz borcun doğmadığını ispatlayamaması, davalı hamilin çeki iyi niyetle iktisap ettiğinin kabulü ve çekin bedelsizliğine ilişkin şahsi def'inin davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.