Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“100 Dönüm Sınırı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalıya tescil edilen taşınmazların 100 dönümü aşıp aşmadığı ve aşan kısmın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına tescil edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün 100 dönümü aşmadığı ve yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı mirasçıların murisleri adına daha önce yapılan kadastro mahkemesi kararıyla belirlenen zilyetlikle kazanım sınırının aşıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirlenen zilyetlikle kazanım sınırının (kuru toprakta 100 dönüm) davacıların murisi adına daha önceki bir kadastro tespiti ile doldurulmuş olması ve davacıların müstakil zilyetlik iddiasında bulunmamaları gözetilerek, mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların toplam büyüklüğünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen 100 dönüm sınırını aşıp aşmadığı ve aşması halinde Hazine adına tapu iptali ve tescilinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına tescil edilen taşınmazların, tarıma elverişli olmayan kısımlar hariç tutulduğunda, 100 dönüm sınırını aşmadığı ve bu nedenle Hazine adına tapu iptali ve tesciline gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından zilyetlikle iktisap yoluyla tapu iptali ve tescil davası açılan taşınmaz için davalı hazinenin itiraz etmesi üzerine zilyetliğin şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosya kapsamına, toplanan delillere, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine, hükmolunan Yargıtay bozma kararına ve zilyetliğin kanunda öngörülen süre ve miktar şartlarının oluştuğunun tespit edilmesine dayanılarak davanın kabulüne ve tapu iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı adına tescil edilen taşınmazların miktarının 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde belirtilen miktarı aşıp aşmadığı ve aşan kısmın Hazine adına tescili gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının çekişmeli taşınmazlarda sahip olduğu 1/6 pay oranında tescile göre 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki 100 dönüm sınırının aşılmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar için açılan tespite itiraz davasında, davacı adına tescil edilen taşınmazlarda Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde düzenlenen kuru toprakta 100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4/1. maddesi uyarınca her mahallenin ayrı bir çalışma alanı olarak kabul edilmesi ve 100 dönümlük sınırın her mahalle için ayrı ayrı gözetilmesi gerektiği, davada uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu her iki mahallede de bu sınırın aşılmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik iddiasının, Kadastro Kanunu'nun 100 dönüm sınırını aşıp aşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4/1. maddesi uyarınca her mahallenin ayrı bir çalışma alanı olarak kabul edilmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazların farklı mahallelerde bulunması nedeniyle 100 dönüm sınırının her mahalle için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda ise davacı adına tespit edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün yasal sınırı aşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.