Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“18. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz değerlendirmesindeki yöntem hatası, 18. madde uygulaması sonucu oluşan yeni tapu kayıtlarının dikkate alınmaması ve fazla bedele hükmedilmesi nedeniyle bozma ilamına uyulmaması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mecburi hizmetini tamamlamadan istifa eden davalıdan, yurtdışında eğitim gördüğü süreye tekabül eden maaşının iki katının tahsili istenmesine ilişkin alacak davasında, hükmün davalının Anayasal zorla çalıştırma yasağı kapsamında değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yurtdışında görevlendirilen memurun, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, yurtiçi maaşının geri ödenmesini öngören hükmün Anayasa’nın 18. maddesindeki zorla çalıştırma yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İmar planı içinde olup henüz uygulama imar planı gerçekleştirilmemiş parsellerde yapılan satış vaadi sözleşmelerinin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz uygulama imar planı yapılmamış olsa dahi, dava konusu parselin imar planı kapsamında bulunması nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin son fıkrasının uygulanacağı ve bu nedenle satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan davacının, limited şirket ortaklığına istinaden, anılan tarih öncesi dönem için sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4956 sayılı Kanun'un 47. maddesi ile 1479 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 18. madde uyarınca, 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan sigortalıların sigortalılıklarının 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ve davacının da bu tarihten önceki dönemler için borçlanma talebinde bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 4956 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki dönemde Bağ-Kur kaydı olmamasına rağmen, daha sonra 1479 sayılı Kanun'a göre tescil edilmesi nedeniyle, bağımsız çalışma süresinin tespit edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesinde belirtilen altı aylık süre içinde yazılı başvuruda bulunup bulunmadığı veya prim borcunu ödeyip ödemediğinin tespit edilerek, başvuruda bulunmuş veya prim ödemişse borçlanma iradesinin var sayılıp davanın kabulü, aksi halde reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 04.10.2000 tarihinden önceki sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Yasanın geçici 18. maddesinde belirtilen şartları (02.02.2004 tarihine kadar başvuru yapma, vergi kayıtlarını belgeleme ve prim borçlarını ödeme) yerine getirmediği, isteğe bağlı sigortalılığın ise bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan davacının, bu tarihten önceki vergi, oda ve esnaf sicil kayıtlarına dayanarak 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesi uyarınca 04.10.2000 tarihinden önce kayıt ve tescili olmayanların sigortalılıklarının bu tarihten başladığı, davacının da bu tarihten önceki dönemler için kanunda öngörülen süre içinde borçlanma hakkını kullanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Atanmış muhtarın Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitinde 1479 sayılı Kanunun geçici 18. maddesinde belirtilen koşulların aranıp aranmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Atanmış muhtarın Bağ-Kur sigortalılığı için, 1479 sayılı Kanunun geçici 18. maddesi uyarınca 2 Ağustos 2003 tarihinden önce giriş bildirgesinin verilip verilmediğinin veya başkaca tescil koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin iş güvencesi hükümlerine tabi olması nedeniyle sendikal tazminat isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işkolunda bulunan polis konukevlerinde çalışan toplam işçi sayısı dikkate alındığında iş güvencesi hükümlerine tabi olduğunun ve bu durumda sendikal tazminat isteminde bulunamayacağının, ayrıca mahkemece talep miktarının aşılarak hüküm kurulmasının da hatalı olduğunun gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş güvencesi hükümlerine tabi olup olmadığı ve sendikal tazminat talep edebilmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş güvencesi kapsamına giren işçinin, sendikal nedenlerle fesih durumunda Sendikalar Kanunu'nun 31. maddesi yerine İş Kanunu'nun iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerektiği ve davacı işçinin aynı işkolundaki tüm polis konukevlerinde çalışan işçi sayısı dikkate alındığında iş güvencesi hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.