Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“324”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı baba vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek artırılması talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı baba vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma gerekçesi oluşturmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış tarafların engelli ortak çocukları ile anne arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki raporlar ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, anne ile engelli çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar veren yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayrı yaşayan taraflar arasında, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı, kurulacaksa süresinin ve koşullarının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların ortak çocuğu ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kapsamının ne şekilde düzenleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının çocuğun yüksek yararını gözeterek verdiği kişisel ilişki düzenlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kapsamının yerel mahkemece yeterli genişlikte düzenlenmediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında düzenli kişisel ilişkinin kurulması ve sürdürülmesinin hem çocuk hem de baba için bir hak olduğu, kişisel ilişkinin ancak çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceği gözetilerek, baba ile çocuk arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davacıya eksik keşif avansı yatırmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı vekiline keşif avansı yatırılması için verdiği kesin süreye ilişkin ara kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle davacının eksik avansı yatırmamasının hak kaybına yol açmaması gerektiği ve mahkemenin HMK 324. maddesindeki usule aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili davasında, bozma kararı sonrası mahkemece istenen keşif masraflarının davacı tarafından yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 324. maddesi uyarınca kendisine verilen kesin süre içerisinde keşif masraflarını yatırmaması sebebiyle delilden vazgeçmiş sayıldığı ve ispat yükünü yerine getirmediği gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının, keşif avansının yatırılmaması nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece keşif ara kararında davacıya keşif avansı ve bilirkişiler için mahkeme veznesine para yatırılmasına dair süre verilmiş ise de, mahkeme yasal yolluğu, yerel bilirkişiler, vasıta ücreti, yapılacak tebligatlarla ilgili giderler kalem kalem belirtilmediğinden ve usulüne uygun bir keşif ara kararı oluşturulmadığından, davacıya HMK 324. madde uyarınca keşif giderlerini yatırması için yeniden süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinde keşif ve bilirkişi incelemesi için istenen ücretin gider avansı mı yoksa delil avansı mı olduğu ve bu ücretin yatırılmamasının şikayetin usulden reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 120. maddesindeki gider avansı ile 324. maddesindeki delil avansı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi delil ikamesine yönelik giderlerin delil avansı olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından yatırılmaması halinde ise HMK'nın 324/2. maddesi gereğince davacının bu delilden vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek, yerel mahkemenin gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle şikayeti usulden reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı gerekçesiyle eksik tanık masrafının tamamlanması için davacıya tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve davanın usulden reddedilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 120. ve 324. maddeleri ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 45. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, tanık dinlenmesi gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği, davacı tarafından yatırılan gider avansının dava şartını sağladığı, tanık giderinin ise delil avansı niteliğinde olduğu ve yatırılmamasının HMK’nın 324. maddesi gereğince sadece delilin ikamesinden vazgeçilmesi sonucunu doğuracağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemece dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı gerekçesiyle eksik tanık masrafının tamamlanması için davacı vekiline tebliğ edilen muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin gider avansı eksikliği teşkil edip etmeyeceği ve davanın usulden reddedilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 120. maddesindeki gider avansı ile 324. maddesindeki delil ikamesi için avans kuralının birlikte değerlendirilmesi gerektiği, dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerektiği, tanık dinlenmesi giderinin ise delil avansı kapsamında olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.