Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4753 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'na göre tahsis edilen taşınmazların, tahsis amacına aykırı kullanıldığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine dair Tarım Reformu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi ve 3202 sayılı Yasa'nın Geçici 9. maddesi uyarınca, 4753 sayılı Kanun'a dayalı olarak Hazine tarafından açılan geri alma ve iptal davalarının düşmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptaline ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4753 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tapu iptali ve tescili davasında, temyiz incelemesi için gerekli belgelerin dosyada bulunmaması nedeniyle incelemenin yapılıp yapılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyanın eksik olması ve temyiz incelemesi için gerekli belgelerin bulunmaması, ayrıca dosyanın zayi olup olmadığının tespiti ve zayi ise 4473 sayılı Kanun uyarınca yenilenmesi işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın hükmü veren mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'na aykırı olarak devredildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili ile ecrimisil istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya cevap veren kişinin tapu kayıt maliki olup olmadığının ve taraf teşkili hususunun araştırılmadan, 3083 ve 3202 sayılı kanunlar gereğince 4753 sayılı kanundan kaynaklanan davaların düşmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapulama çalışması sonucu tescili yapılan taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastrosu tamamlanmamış taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıklara Kadastro Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gözetilerek, genel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken davanın esasına girip karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'na dayalı olarak, tevzi edilen taşınmazın sahibi tarafından işletilmediği iddiasıyla açtığı kadastro tespitinin iptali ve Hazine adına tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: 3083 ve 3202 sayılı Kanunların geçici maddeleri uyarınca, 4753 sayılı Kanun'a dayalı olarak tevzi edilen taşınmazlarla ilgili Hazine'nin açtığı geri alma ve iptal davalarının her safhada düşeceği ve Hazine'nin taraf sıfatının ortadan kalktığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Orman kadastrosuyla orman sınırları içine dahil edilen ve davacıya ait tapulu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması talebiyle açılan davada, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen eksik inceleme yapması.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle dava dışı parsellerin tapu kayıtlarını getirtip inceleme yapmadan ve kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediğini araştırmadan, ayrıca maki komisyonunca belirlenen ve tapuya bağlanan taşınmazlar hakkında YİBK kararlarını gözetmeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.