Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5237 Sayılı TCK”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, olağan dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşüp düşmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 87/3. maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, son işlem tarihinden itibaren bu sürenin geçtiği ve hükmün kesinleştiği tarihte davanın düşmüş olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan ikinci kez mükerrirlik hükmünün, birinci kez mükerrirliğe esas alınan suçun 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğünden önce işlenmesi nedeniyle hatalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci kez mükerrirliğe esas alınan suç ile temyiz konusu suçun 5237 sayılı TCK döneminde işlenmiş olması yeterli görülerek, birinci kez mükerrirliğe esas suçun 765 sayılı TCK döneminde işlenmesinin ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün ikinci kez mükerrir sayılarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün ikinci kez mükerrirliğine esas alınan suçlardan birini 18 yaşından küçükken işlediği ve 5237 sayılı TCK'nın 58/5. maddesi gereğince bu suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, dolayısıyla hükümlünün ikinci kez mükerrir olmadığı gözetilerek dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen adli para cezasının hesaplanmasında hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlüye kasten yaralama suçundan verilen cezada, katılanın kadın olması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 86/2. maddesinin ikinci cümlesinin uygulanması gerekirken uygulanmaması ve cezanın alt sınırının dikkate alınmaması, ayrıca basit yargılama usulü indiriminin iki kez uygulanması nedeniyle cezanın eksik hesaplandığı gözetilerek dosyanın kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağı hususunda Adalet Bakanlığı'ndan görüş istenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çocukken işlediği suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58/5. maddesi gereğince, 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı tekerrür hükümlerine göre cezalandıran kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlü müdafii, 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya uyarlama sonucu verilen mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ve 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca yapılan uyarlama sonucu verilen hükümde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK'dan hüküm giyen hükümlünün, 5237 sayılı TCK'ya uyarlama talebinin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında 765 sayılı TCK uyarınca verilen ve Yargıtay tarafından onanan kesinleşmiş hükmün ardından, 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesiyle yapılan yeniden yargılama sonucunda verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin uyarlama talebini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Erteli cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin, infaz hakimliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun geçici 2. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ertelenen cezanın infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğinde olduğu gözetilerek, asliye ceza mahkemesinin erteli cezanın infazına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen hapis cezasının miktarında hesap hatası yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında sanığa verilen ceza miktarının hesabında hata yapıldığı, ceza indirimlerinin doğru şekilde uygulanmaması nedeniyle sanık hakkında fazla ceza tayin edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün hüküm tarihinden sonra ölmesi nedeniyle, verilen mahkûmiyet kararının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün ölümünün tespiti üzerine, Türk Ceza Kanunu'nun 64/1. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılmış ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK’dan 5237 sayılı TCK’ya uyarlama yargılamasında, yaş küçüklüğü indiriminin uygulanma şekline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılamasında hükümlünün suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesindeki yaş küçüklüğü indiriminin uygulanması gerektiği, ancak bu indirimin uygulanmasında öncelikle yaşıyla orantılı bir ceza belirlenmesi, ardından bu ceza üzerinden takdiri indirim yapılması gerekirken, doğrudan müebbet hapis cezası üzerinden indirim yapılması ve 31/3-son hükmünün de hatalı uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın 18 yaşından küçükken işlediği suçtan dolayı aldığı mahkumiyet kararının, sonradan işlediği kasten yaralama suçunda tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58/5. maddesi gereğince 18 yaşından küçükken işlenen suçlardan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı tekerrür hükümlerine göre cezalandıran hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.