Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5271 s. CMK”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, verilen cezada basit yargılama indirimi yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanan davalarda mahkumiyet halinde cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği, bu indirimin mahkemece uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilmiş ve sanığın cezası 6 aydan 4 ay 15 güne indirilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen sonuç cezanın iki yıldan fazla olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, cezasında öngörülen basit yargılama indiriminin uygulanıp uygulanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulandığı durumlarda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesi gereğince cezada dörtte bir oranında indirim yapılması gerektiği, bu indirimin mahkemece uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuş ve Yargıtay tarafından sanık hakkında basit yargılama indirimi de uygulanarak yeniden hüküm kurulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti yapılmadan kasten yaralama suçundan mahkûm edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın akıl hastalığı olduğuna dair rapor bulunması nedeniyle, cezai ehliyetinin olup olmadığının 5271 sayılı CMK'nın 74. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu veya yetkili sağlık kuruluşlarından alınacak raporla tespit edilmesi gerektiği, bu husus araştırılmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu ve ayrıca ceza miktarında hesap hatası yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi üzerine, hükmün açıklanması aşamasında cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, hükmün açıklanması geri bırakılan hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması gerektiği, ancak cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanabileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin temyiz isteminin kapsamı ve temyize hakkının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin ilk hüküm aşamasında davaya katılma talebinde bulunmadığı ve 1412 sayılı CMUK'a göre temyiz aşamasında katılan sıfatını alamayacağı, ancak Yargıtay’ın iade kararından sonraki yeniden yargılamada davaya katıldığı için bu aşamadan sonraki hükümlere karşı temyiz hakkı bulunduğu, ayrıca sanık Sami hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasında dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanık Sami hakkında dolandırıcılık suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adli tatil süresince tebliğ edilen ve yargılaması tatil içinde yapılması mümkün olmayan bir davaya ilişkin karara karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli tatil içinde yapılan tebligatın geçerli olduğu, ancak temyiz süresinin tatilin bitiminden itibaren işlemeye başlayacağı, bu nedenle somut olayda tatil içinde tebliğ edilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun yasal süresi dışında kaldığı gözetilerek, katılan vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararını, duruşma açmaksızın bozarak sanık hakkında beraat kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 280/1-a ve 303. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesinin maddi olay tespitini değiştirmeksizin ve yeni delil toplamaksızın, yalnızca mevcut delilleri yeniden değerlendirerek, sanığın beraatine karar verebilmesi için duruşma açmasının zorunlu olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde, lehe olan cezaya Özel Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi hükmedileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca, bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan hükmedilmesi gerektiği, aksi halde Yargıtay’a tanınan yetkinin yerel mahkemece kullanılması sonucu ortaya çıkacağı ve hukuka aykırılığın giderilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.