Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5510 Sayılı Kanun Ek 17. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, 4447 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesi gereği faydalandığı prim teşvikinin iptali nedeniyle ödediği primlerin iadesi istemiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve Özel Daire bozma ilamına karşı verilen kararın direnme kararı olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Özel Daire bozma kararına uyma adı altında, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışıp 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesini değerlendirerek yeni bir hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği ve temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin %5 Hazine teşvikinden yararlanamaması nedeniyle fazladan ödediğini iddia ettiği sigorta primlerinin iadesi talebiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası oluşan yeni hukuki durumun davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararına rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası oluşan yeni hukuki durumu ve 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi ile getirilen teşvik düzenlemelerini dikkate almadan aynı gerekçelerle direnme kararı vermesi ve bu kararın yeni hüküm niteliğinde olması nedeniyle dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı Kuruma yaptığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken prim miktarına işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurunun hukuka uygun olduğunun tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile gerekçeleri dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin ve davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, 6100 sayılı HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken prim tutarına işletilecek faize ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanması gereken hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken prim tutarına faiz işletilmesi talebinin hukuka uygun olduğunun tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken prim tutarına faiz işletilmesi talebine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve Kurumca cevaplanmayan, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken prim tutarına işletilecek faizin ödenmesi talebinin hukuka uygun olduğunun tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde belirtilen bozma nedenlerini oluşturmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve prim iadesine işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti istemiyle açtığı davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işleyecek faizin ödenmesine ilişkin talebinin hukuka uygun olduğunun tespiti istemiyle açtığı davanın hukuki niteliği ve kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın hukuki niteliği, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.