Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5737 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vakıf arazisinin kadastro çalışmaları sonucu vakıf senedine aykırı olarak şahıs adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kayyımın yargı harçlarından muaf tutulup tutulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kayyım olarak atanan defterdarın, gaip kişinin haklarını koruduğu ve Hazine’yi temsil etmediği, 3561 sayılı Kanun’un yargı harçlarından muafiyet öngörmediği, bu nedenle kayyımdan harç alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davacıdan harç alınmasına ilişkin kararının düzeltilerek davalıdan harç alınması yönünde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğunun kabul edilmesine rağmen, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tapu kaydının iptaline engel olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tek başına tapu kaydının iptali ve tesciline engel teşkil etmeyeceği ve davacının 5737 sayılı Kanun'un geçici 7 ve 11. maddelerindeki koşulları sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı bir taşınmazın Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakfa devrinin yasal olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın üzerindeki yapının tescilli ve korunması gerekli kültür varlığı olması, vakıf yoluyla meydana gelmiş olması ve vakfın mazbut vakıf olması sebebiyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca Hazine adından vakfa devrinin yasal olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca gaiplik kararı verilerek taşınmazın vakfa tescili talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Gaipliği istenen kişinin mirasçılarının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı ve mevcut delillerin değerlendirilmesinde eksiklik bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf tarafından, 1936 beyannamesinde kayıtlı olduğu iddia edilen taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğunun tespiti istemine karşı Hazine'nin, taşınmazın beyannamede kayıtlı olmadığı ve 5737 sayılı Kanun'un geçici maddeleri gereğince hak düşürücü sürelerin dolduğu itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 1936 beyannamesinde kayıtlı olmadığı ve 5737 sayılı Kanun'un geçici 7. ve 11. maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar İdaresi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davaya dahil edilen Hazine yönünden husumetin bulunup bulunmadığı ve davanın esasının incelenip incelenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi ve vakfın mülkiyet iddiasının haklı görülmesi nedeniyle taşınmazın vakıf adına tesciline, davaya sonradan dahil edilen Hazine yönünden ise husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf arazisinin satışı sonucu oluşan bedelin vakfa ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi koşullarının oluştuğu ve bozma ilamında belirtilen hususlara uygun işlem yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin vakıf lehine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin mülkiyetinde bulunan ve sonrasında Hazine'ye devredilen taşınmazın, vakıf malı olup olmadığı ve vakfa iadesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf şerhinin terkin edilmesinin, taşınmazın vakıf malı olma niteliğini ortadan kaldırmadığı ve 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal yolunun kapalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harameyn Muhteremeyn Vakfı adına kayıtlı taşınmazın, vakıf lehine tescili için açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin belirlenip harcın tamamlattırılmaması, taşınmazın kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının araştırılmaması ve vakıf lehine tescil şartlarının tam olarak incelenmemesi gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.