Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6/A Maddesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, davalı belediyeden 3030 sayılı Kanun uyarınca devredilmesi gerektiğini iddia ettiği taşınmazların tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazların 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda gerekli araştırma ve değerlendirme yapılmadan karar verildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca davalı belediyenin devretmekle yükümlü olduğu taşınmazların davacı belediyeye tescili istemine ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların kanunun 6/A maddesi kapsamında olup olmadığı ve devir yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazların mülga 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda yeterli inceleme yapılmadan ve taşınmazların iadesi gerekip gerekmediği araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmeyerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, davalı belediyeden mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devredilmesi gereken taşınmazların devredilmemesi nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazların 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma ve gerekçelendirme yapılmadan hüküm kurulduğu, her bir taşınmazın hukuki durumu hakkında ayrıntılı değerlendirme yapılmasının gerekli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına tescil istenen taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü üzerine yargılama giderlerinin davacı Hazine'den alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, Hazine'nin yargılama giderlerinden muaf tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların köyün ortak kullanım alanı olduğu iddiasıyla açılan tapu kaydının iptali ve tescil davasında, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca kadastro davalarında davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyeceği gözetilerek, mahkeme kararında yer alan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş, bu husus düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekili, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın kadimden beri mahalleli tarafından kullanılan yol olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, mahkemece lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini istinaf etmesi üzerine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olduğunun tespiti ve meraların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince Hazine tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden hükmün bu yönde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.