Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı sendika, banka bünyesinde çalışan güvenlik görevlilerinin 19 No'lu savunma ve güvenlik işkoluna tabi olduğunu iddia ederken, davalı banka ve bakanlık ise bu görevlilerin bankacılık işkoluna dahil olması gerektiğini savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Bankada çalışan güvenlik görevlilerinin, bankacılık faaliyetine yardımcı ve tamamlayıcı bir işlevi yerine getirmeleri ve 6356 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince yardımcı işlerin asıl işin işkoluna dahil olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalı idarenin hizmet alım ihalesini 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yaptığı, davacı işçinin sendika üyesi olup 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği ve davalı idarenin 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince işçinin alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren aracılığıyla çalıştırdığı ve sendika üyesi olan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, alt işverenler aracılığıyla çalıştırdığı işçinin sendika üyesi olması ve 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin uygulanmaması sebebiyle davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalı idarenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren aracılığıyla çalıştırdığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalı idarenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması, davacının sendika üyesi olması ve 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanması, davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması ve asıl işverenin 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince alt işveren işçisinin alacaklarından sorumlu olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması sebebiyle, davalı idarenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alt işverenin işçisi olan davacının, davalı asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunun ve davacının da işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin, davalının bu açıklamalar doğrultusunda dava konusu alacaklardan sorumlu olduğunun gözetilmesi suretiyle, davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği gözetilerek, davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin alt işveren tarafından çalıştırıldığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep etmesi üzerine, davalı asıl işverenin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yapılmış olması ve davacı ile alt işveren arasında iş ilişkisi bulunmasının, davalının 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, alt işveren nezdinde çalışan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı TEİAŞ ile alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının çalıştığı işyerine ilişkin toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının olduğu ve davalı TEİAŞ'ın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası gereğince davacı işçinin alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, farklı ihalelerle aldığı işlerin ayrı işyerleri olarak mı yoksa tek bir işletme olarak mı değerlendirileceği ve buna bağlı olarak yetki tespitinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin kamu kuruluşlarından ayrı ihalelerle aldığı işyerlerinin işletme gibi değerlendirilerek yapılan yetki tespitinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine aykırı olduğu ve her bir işyerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.