Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6552 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir muvazaa tespitinden sonraki dönemde, davalı idare ile yüklenici firma arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı ve muvazaa içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinde ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesinde 6552 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı ve davacının yaptığı işin yardımcı işler kapsamında olduğu gözetilerek, 11.09.2014 tarihinden sonraki dönem için asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı, ancak somut olayda davacının 01.07.2014 - 20.10.2015 (dava tarihi) dönemine ilişkin hizmet alımı sözleşmesinin Yargıtay'ın emsal kararına göre muvazaalı olduğunun kabulüyle davacının işçilik alacaklarına hak kazandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucunda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, ancak somut olayda davacıya ilişkin 01.07.2014 - 20.10.2015 dönemini kapsayan hizmet alım sözleşmesinin, önceki Yargıtay kararı ve dosya kapsamı gözetilerek muvazaalı kabul edilmesi isabetli olduğundan, davalının temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının taraf olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, bu nedenle 11.09.2014 tarihinden sonraki sözleşmelerin sırf bu nedenle muvazaalı sayılamayacağı, ancak 01.07.2014 - 20.10.2015 (dava tarihi) dönemi yönünden davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün yerinde olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişikliklerle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı, bu nedenle 11.09.2014 tarihinden sonraki sözleşmelerin sırf bu nedenle muvazaalı sayılamayacağı, ancak Yargıtay'ın önceki bozma ilamı ve emsal kararı uyarınca 01.07.2014 - 20.10.2015 dönemi için davalı belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının taraf olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucunda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişiklikler sonrasında dahi, somut olayda davacıya ilişkin yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ve önceki Yargıtay kararları gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alt işveren işyerlerinde yetki tespiti için gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığı ve hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olduğunun idare tarafından belirtilmesi gerektiği ve bu konuda idarenin nitelemesinin bağlayıcı olduğu, somut olayda ise sözleşmelerin bu kapsamda olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun sonucunda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaalı olmadığı kabul edilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı ancak sözleşmede belirtilen hizmet ve görev tanımı dışında çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespit edilmemesi, ayrıca 11.09.2014 tarihli yasal değişiklik de göz önünde bulundurularak eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi ile çalışan işçinin, belediye ve hizmet alım şirketi arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, daire bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnmesinin hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6552 sayılı Kanun ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkan tanındığı, önceki direnme kararında usuli kazanılmış hak doğduğu gerekçesinin davalı lehine kazanılmış hak oluşmadığı, muvazaa iddiasının yargılamanın tüm aşamalarında ileri sürüldüğü, sorumluluk primi hesabına ise itiraz edilmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket, Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yetki tespitinin, kendi nezdindeki 16 işyerinin tamamının işletme toplu iş sözleşmesine tabi olmadığı ve sendika çoğunluğunun her işyeri için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle iptalini istemektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinin, 6552 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca her bir alt işveren işyerinin ayrı ayrı işyeri toplu iş sözleşmesi ünitesi olarak kabul edilebilmesi için gerekli olan "personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi" niteliğinde olmadığı ve davalı sendikanın yasal çoğunluğu sağladığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir muvazaa tespitinin bulunduğu dönemden sonraki süreçte, davalı idare ile yüklenici firmalar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş muvazaa tespitinin yapıldığı dönemin dışındaki hesaplama dönemi için, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine uygun şekilde kurulan bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalı idare ile yüklenici firmalar arasındaki bu ilişkinin muvazaalı olmadığı kabul edilerek, 6552 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 8. maddesinde yapılan değişiklikler ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmelerinin yapılabilmesine imkân tanındığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Enerji nakil hattı nedeniyle kamulaştırılarak irtifak hakkı tesis edilen taşınmaz üzerindeki hattın sökülmesi üzerine irtifak hakkının terkini istemiyle açılan davada, kamulaştırmanın kesinleşme tarihinden itibaren beş yıllık sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesine 6552 sayılı Yasa ile eklenen "Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz." hükmü gözetilerek, kamulaştırmanın kesinleşmesinden itibaren beş yıllık sürenin geçtiği anlaşıldığından ve tarafların irtifak hakkının terkini konusunda anlaşmaya varmadıkları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.