Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adres Tesbiti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı sendikaya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı, derdestlik ve kesin hüküm şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikaya, dava dilekçesindeki adresin dışında bir adrese tebligat yapılması nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı, sonuca etkili olmamak üzere bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya tebligat yapılamaması nedeniyle kamulaştırma bedeli davasının açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının adresinin tespit edilebilmiş olması ve 2942 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca tebligatın çıkarılabilmesi için gerekli diğer işlemlerin yapılabilecek olması gözetilerek, usul ekonomisi gereği davaya devam edilmesi gerektiği, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin açılması davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın son yerleşim yerinin tespitinde emniyet birimlerince yapılan adres araştırması sonucu belirlenen adres esas alınarak yetkili mahkemenin Geyve Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalının yargılamaya dahil edilip edilmediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya tebligat yapılırken Tebligat Kanunu hükümlerine ve Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddelerine aykırı davranıldığı, davalının adresinin tam olarak tespit edilmediği ve mirasçılarının yargılamaya dahil edilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, davalıya usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı ve taraf teşkili hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının adresinin tespit edilememesi ve ölüm kaydının "bilinmeyen" olarak yer alması nedeniyle tebligatın ilanen yapılmış olması, davalının sağ olup olmadığının ve mirasçılarının tespitinin yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davalıların tebligatının usulüne uygun yapılmaması nedeniyle mahkeme kararının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların adreslerinin Nüfus Müdürlüğü ve Jandarma tarafından tespit edilmiş olmasına rağmen bu adreslere tebligat yapılmadan ilanen tebligata çıkılması, Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 48. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi için karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi kredi sözleşmesine dayalı icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesine göre yapılıp yapılmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kredi sözleşmesinde ve vekaletnamesinde beyan ettiği adres ile icra takibinde kullanılan adresin aynı olması ve bu adresin Mal Müdürlüğü ve Esnaf Kefalet Kooperatifi gibi kamu kurumlarına bildirilmiş adres olması halinde, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.