Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Affedilme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların bir süre ayrı yaşadıktan sonra tekrar bir araya gelmeleri ve dört ay birlikte yaşamaları, önceki olayların affedildiğini gösterdiğinden ve dosya kapsamına göre kadının kusursuz olmadığı anlaşıldığından, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmeyerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının davacı kocaya "senden tiksiniyorum, iğreniyorum" şeklindeki sözlerine rağmen tarafların daha sonra tekrar bir araya gelip yaşamış olmalarının eşlerin birbirlerini bağışladıkları anlamına geldiği ve bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının açılmasından sonra tarafların cinsel birliktelik yaşamaları nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma davası açıldıktan sonra cinsel birliktelik yaşamaları ve gündüzleri ortak konutta buluşmaları, önceki olayların affı niteliğinde değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, varsa kusur durumunun tespiti ve fer'i taleplerin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların önceki anlaşmazlıklara rağmen Manisa'da yeniden bir araya gelip evlilik birliğini sürdürdükleri, bu durumun önceki olayların affedildiği veya hoş görüldüğü anlamına geldiği, ayrıca tanık beyanlarının çelişkili ve soyut olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının çocuğa şiddet uygulaması ve evi terk etmesi gibi eylemlerinin erkeğin affı ile ortadan kalktığı, bu nedenle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, bu durumda eşit kusurlu olan kadına yoksulluk nafakası bağlanması gerekirken reddedilmesinin ve yine eşit kusurlu olan erkek lehine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur, nafaka ve tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi üzerine, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanma davasının reddinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, erkeğin önceki bir ceza davasında kadınla cinsel birliktelik yaşadığını kabul etmesi nedeniyle, boşanma davasında ileri sürdüğü kusur iddialarının affedilmiş sayıldığı ve bu iddiaları ispatlayamadığı gerekçesiyle, boşanma davasının reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.