Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacaklıdan Mal Kaçırma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle muvazaalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapılan işlemlerde dahi taraf muvazaasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, davada bu yönde bir delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla mirasın reddine ilişkin yaptığı tasarrufun iptali talebi üzerine, davanın reddine ilişkin verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki talebinin açık olmaması nedeniyle, mahkemenin HUMK 75/2. maddesi gereğince davacıdan açıklama isteyip talep sonucunu netleştirmesi, mirasın reddinin alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapılması halinde İİK m. 277 vd. maddeleri uyarınca iptal edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, borçlunun alacaklısından mal kaçırma kastı ile hareket edip etmediği hususunda yapılan incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar doğrulanmış olup, davalıların borçlunun durumunu bilip bilmedikleri hususunda yeterli araştırma yapılmadığı ve delillerin eksik değerlendirildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun, alacaklısından mal kaçırmak amacıyla eşinin teyzesinin kızına yaptığı gayrimenkul satışının İİK m. 278/III-1 kapsamında bağışlama sayılıp sayılmayacağı ve tasarrufun iptaline karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alıcı ile borçlu arasında İİK'nın 278/III-1. maddesinde belirtilen üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlık bulunmadığı, aralarında dördüncü derece sıhri hısımlık bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı İİK m. 278/III-1 yönünden onanmış, ancak tasarrufun iptali davasının diğer maddeler kapsamında incelenmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığı ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sonradan kurulan şirketin, asıl borçlu şirketin aktif değerleriyle aynı sektörde faaliyetine devam etmesi, asıl borçlu şirketin gayri faal ve borçlarını ödeyemez durumda olması, iki şirket arasında organik bağın ötesinde iktisadi bir bütünlük bulunması ve yeni kurulan şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğu değerlendirilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması koşullarının oluştuğuna ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olduğuna karar verilmiş, direnme kararı onanmış ve dosya miktar ve giderlerin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacıdan mal kaçırmak amacıyla yaptığı iddia edilen taşınmaz devrinin İİK m. 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında tasarruf öncesinden arkadaşlık ve tanışıklığın bulunması, satıştaki değer ve ipotek durumu, ödemelerin büyük kısmının satımdan sonra yapılmış olması ve davalının borçlunun mali durumunu bilebilecek konumda olması gözetilerek tasarrufun İİK m. 280/1 hükmü gereğince iptaliyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı alacaklının, borçlunun üçüncü kişiye yaptığı taşınmaz devirlerinin takibe konu alacaktan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tasarrufun iptalini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların devri tarihindeki rayiç bedelleri ile satış bedelleri arasında misli fark bulunmaması ve davalıların birbirlerini tanıdıklarına dair somut delil sunulamaması gözetilerek, davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay'ca da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.