Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alkollü Araç Kullanma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İşverenin, işçinin iş aracıyla ikinci kez alkollü araç kullanması nedeniyle yaptığı feshin haklı olup olmadığı ve işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendisine tahsis edilen aracı ikinci kez alkollü olarak kullanması, hem iş güvenliğini hem de üçüncü kişilerin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, şirket prosedürüne ve 4857 sayılı İş Kanunu'na aykırı olduğu ve feshin yetkili mercilerce durumun öğrenilmesinden sonra kanuni süre içinde gerçekleştirildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik sigortası kapsamında tazminat ödeyen sigorta şirketinin, sigortalı sürücünün alkollü araç kullanması nedeniyle rücuan tazminat talep edebilmesi için kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana gelmiş olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın, sigortacının rücu hakkının doğması için kazanın salt alkol etkisiyle meydana gelmesini şart koştuğu, somut olayda ise kazanın oluşumunda alkol dışında sigortalı ve karşı taraf sürücülerinin kusurlu hareketlerinin de etkili olduğunun tespit edilmesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü olarak araç kullanırken park halindeki bir araca çarpması eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü araç kullanmasına rağmen, olay tarihinde yürürlükte olan yasal düzenleme ve içtihatlar gereği, emniyetli araç kullanma yeteneğini kaybettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın 1.00 promilin altında alkollü olduğunun tespit edildiği ve kazanın kavgadan kaçarken meydana gelmesi gibi durumlar gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanması eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına rağmen sanığın beraatine karar veren yeni hükmünün, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle kurulmuş olması ve bu nedenle yeni hüküm niteliğinde olması gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanırken yakalandığında aracı arkadaşının kullandığını beyan etmesi eyleminin iftira suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisini cezadan kurtarmak amacıyla savunma yaptığı, şikayetçi hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket etmediği ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmadığı gözetilerek, iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaza anında 155 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi, kollukta içtiği alkolün kendisini sarhoş edeceğini tahmin edemediğini beyan etmesi ve güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğunu gösteren bir şekilde başka bir araca arkadan çarpıp maddi hasarlı kazaya sebebiyet vermesi, alkolün etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin bilinçli taksirle mi yoksa olası kasıtla mı işlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü araç kullanmasına rağmen şansına güvenerek ve gerekli özeni göstermeyerek aracı kullanmaya devam etmesi, öngörülen neticenin kabullenilmesi anlamına gelmediğinden ve bilinçli taksir unsurlarının oluştuğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olası kast iddiasını içeren itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ölüme neden olan trafik kazasındaki eyleminin bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü araç kullanması, kırmızı ışıkta geçmesi, hızını azaltmaması, önündeki araçların durduğunu görmesine rağmen karşı yönden gelen araçların önüne çıkabileceğini öngördüğü halde hızlı bir şekilde kavşaktan geçmesi, meydana gelen neticeyi engellemeye yönelik herhangi bir davranışta bulunmaması ve muhtemel neticeyi kabullenmiş olması nedeniyle eyleminin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü olarak araç kullanırken maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermesi nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesine rağmen Yargıtay’ın bozma ilamına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine uyuşmazlığın çözümlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili Yargıtay içtihatları gözetilerek, sanığın 0.59 promil alkollü olarak araç kullanırken trafik kazasına sebebiyet vermesi eyleminin TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına suç üstlenmesinin suçluyu kayırma suçu mu yoksa suç üstlenme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü araç kullanarak kaza yapan bir kişinin suçunu üstlenmesinin, hem suç üstlenme suçunu hem de suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu, ancak bu iki suç arasında özel norm - genel norm ilişkisi bulunmadığı ve fikri içtima hükümleri gereğince daha ağır cezayı gerektiren suçluyu kayırma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın alkollü olarak araç kullanırken karıştığı trafik kazasında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaza anında 0,69 promil alkollü olmasının ve güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini gösterir şekilde bir kazaya neden olmasının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesi 7. fıkrası ve TCK'nın 179/3. maddesi kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.