Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Anne”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı ev tipi sosyal hizmet birimlerinde bakıcı anne olarak çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olup olmadığı ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesinin son fıkrası uyarınca ev tipi sosyal hizmet birimlerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesindeki istisnalar kapsamında olduğu ve bu birimlerde çalışanlar hakkında İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin, bakıcı annenin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağına dair kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun mallarının korunması davasında yetkili mahkemenin anne veya babanın yerleşim yeri mahkemesi olup olmadığına ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun babasının vefatı ve velayetin annede olması sebebiyle, TMK md. 21 ve Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük md. 4 uyarınca yetkili mahkemenin annenin yerleşim yeri mahkemesi olduğu gözetilerek, Ereğli (Konya) Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ödenen şehitlik aylığının, şehidin gerçek annesinin tespitinden sonra yersiz ödeme olup olmadığı ve iadesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, nüfus kayıt düzeltme kararının kesinleştiği tarihe kadar resmi olarak şehidin annesi sayılması nedeniyle, bu tarihe kadar yapılan ödemelerin yersiz ödeme olmadığı ve geri istenemeyeceği; ancak bu tarihten sonra yapılan ödemelerin iadesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kayıtlarında annesinin adı hatalı kaydedilen bir kişinin gerçek annesinin tespiti ve kayıtların düzeltilmesi istemine ilişkin davada, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı ve yargılama giderlerinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Adli Tıp Kurumu raporu, tanık beyanları ve diğer deliller ışığında davayı kabul ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar vermesi doğru bulunmuş, ancak yargılama giderlerinin eksik hesaplanması nedeniyle karar, bu hususta düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Biyolojik annesi yerine babalarının resmi eşi üzerine tescil edilmiş olan kişilerin nüfus kaydının anne yönünden düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında, davacıların annesinin tespiti için gerekli tüm araştırmaların yapılmadan, özellikle ölmüş olan anne tarafından yakınlarının mezar yerleri araştırılıp DNA incelemesi yaptırılmadan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Türk vatandaşı olduğunu ispatlamak amacıyla, annesinin kim olduğunun tespiti davasında, mahkemenin yaptığı tespitin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının annesi olduğu iddia edilen kişinin kimliği, diğer kardeşleriyle ve davacı ile olan biyolojik bağlantısı ve mezar yeri gibi hususların tam olarak araştırılmadan ve DNA incelemesi gibi delillerin toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, nüfusta kayıtlı annesinin biyolojik annesi olmadığını ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında mahkemenin doğru sicil oluşturma yükümlülüğü ve davacının kayden annesi ile arasında DNA testi yaptırılmasının gerekliliği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden babanın annesinin, torunları ile kişisel ilişki kurma talebinin reddi üzerine açılan davada, ret kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Olağanüstü hal olan babanın vefatı nedeniyle babaannenin TMK m. 325 uyarınca torunları ile kişisel ilişki kurma hakkının bulunduğu, ayrıca sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişki kurulması yönünde görüş bildirildiği ve çocukların yararı aksine bir durum gerektirmediği gözetilerek, yerel mahkemenin kişisel ilişki kurulmasını reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti babaya verilen çocuk ile anne arasında belirlenen kişisel ilişki düzeninin yetersizliği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına dair hüküm, annelik duygularını karşılayacak yeterlilikte olmaması ve çocuğun yaşı gözetilerek düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun evlat edinilmesi sürecinde annenin rızasının Türk Medeni Kanunu'nun 311. maddesi uyarınca aranıp aranmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı annenin çocuğu doğumdan sonra terk etmesi ve hakkında ceza davası açılması sebebiyle 4721 sayılı TMK'nın 311. maddesindeki rızanın aranmaması şartlarının oluştuğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında müşterek çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, anne yanında yaşıyor olması, annede çocuğa karşı olumsuz tutum ve davranış bulunmaması ve çocuğun annesinin bakım ve şefkatine muhtaç olması gibi hususlar gözetilerek çocuğun üstün yararına aykırı şekilde velayetinin babaya verilmesine dair hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kayıtlarında tescilli anne adının düzeltilmesi istemiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan davada, ilgili resmi daire olan Nüfus İdaresinin lüzumunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilmesi için ilgili resmi dairenin lüzumunun aranması gerektiği, bu lüzum olmaksızın açılan davanın usule aykırı olduğu ve Nüfus İdaresi temsilcisinin sonradan davaya katılıp lüzum belirtmesinin bu eksikliği gidermeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.