Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arabuluculuk Tutanağının İptali”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk tutanağının, davacının iradesinin sakatlanmasıyla imzalandığı iddiasıyla iptaline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yeniden işe alınacağı vaadiyle iradesinin sakatlandığı iddiasını destekleyecek delil sunulamadığı ve iddianın dosyadaki diğer delillerle desteklenmediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, arabuluculuk tutanağının iptali talebinin de ileri sürülmesi halinde, temyiz incelemesi için kesinlik sınırının nasıl belirleneceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk tutanağının iptali talebinin, işçilik alacakları davasından bağımsız bir dava niteliği taşıdığı ve ön sorun olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de temyiz incelemesinin miktar sınırına tabi olmaksızın yapılması gerektiği gözetilerek davalı vekilinin miktardan ret talebi reddedilmiş ve temyiz incelemesine geçilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliği iddiasıyla açılan davanın, alacak davasıyla birlikte görülüp görülemeyeceği ve temyiz incelemesine tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin talep, bağımsız bir dava niteliğinde olup alacak davasının ön sorunu olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle de alacak davasındaki miktara göre temyiz kesinlik sınırına tabi tutulamayacağı, ayrıca işçilik alacaklarının miktarının tam olarak belirlenemediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk tutanağının iptali davasında, arabuluculuk sürecinin usulüne uygun yürütülüp yürütülmediği ve davacının iradesinin fesada uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, arabuluculuk sürecinde irade fesadına uğradığını veya sürecin 6325 sayılı Kanun hükümlerine aykırı yürütüldüğünü ispatlayamaması ve benzer işyerlerinde çalışan diğer işçilerin de aynı arabulucu ile anlaşmaya varmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin, iş sözleşmesi devam ederken ve sona erdikten sonra sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davacıyı aldatarak imzalattığı iddia edilen ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına dair yeterli delil bulunmadığı ve davacının basiretli bir tacir olarak gerekli araştırmaları yapması gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesi devam ederken düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerliliği ve iptali.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi devam ederken, işverenin işçi ile fesih hükümlerini içeren bir arabuluculuk tutanağı imzalatmasının kanuna aykırı olduğu ve işçinin bu tutanağı imzalamasının geçerli bir fesih anlamına gelmediği gözetilerek, yerel mahkemenin arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçi alacakları davasında, ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliği iddiasının, ayrı bir dava olarak mı yoksa asıl davanın ön sorunu olarak mı incelenmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca arabuluculuk tutanağına bağlanan hususlarda, tutanağın iptali için ayrı bir dava açılması gerektiği ve geçersizlik iddiasının asıl davanın ön sorunu olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliğine dayanılarak açılan işçilik alacakları davasında, tutanağın geçersizliğinin ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davanın miktar itibarıyla temyiz edilebilir olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası gereğince, arabuluculuk tutanağında anlaşılan hususlar hakkında dava açılamayacağı ve tutanağın geçersizliğinin ancak bağımsız bir dava ile ileri sürülebileceği, bu nedenle de somut olayda, hüküm altına alınan miktar kesinlik sınırının altında olsa dahi, tutanağın geçersizliği iddiasının ön sorun olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve davanın miktardan ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk tutanağının iptali ile birlikte işe iade talebinin de aynı davada yer alması halinde, Yargıtay'ın kesinlik denetimi kapsamında bulunmayan arabuluculuk tutanağının iptali talebinin, işe iade davası ile birlikte değerlendirilerek temyiz incelemesinin reddinin doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davalarına ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin olması nedeniyle, arabuluculuk tutanağının iptali talebinin işe iade davasından bağımsız olarak değerlendirilmesi ve temyiz incelemesinin bu husus gözetilerek yapılması gerektiği değerlendirilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.