Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayırt Etme Gücü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından öldürülen polis memurunun ailesine ödenen tazminatın, cezai ehliyeti bulunmayan davalıdan rücuen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil sorumluluğu ile ceza hukuku sorumluluğunun kapsam olarak farklı olduğu, ayırt etme gücü bulunmayanların da Borçlar Kanunu'nun 54/1. maddesindeki hakkaniyet gereği objektif sorumluluk hali nedeniyle sorumlu tutulabileceği, bu kapsamda tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile olayın oluş şekli nazara alınarak hakkaniyetin gerektirdiği miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu hususlar değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayırt etme gücü bulunmayan kişinin yaptığı hukuki işlemin geçersizliği nedeniyle icra yoluyla satılan taşınmazların tapu iptali ve tescil davasında, alıcıların iyiniyet iddialarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ayırt etme gücü bulunmayan kişinin yaptığı işlemlerin baştan itibaren geçersiz olması ve karşı tarafın iyiniyetinin bu durumu ortadan kaldırmaması, ayrıca davalı ... vekilinin temyiz dilekçesini süresinden sonra vermesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiasıyla, davalıya yaptığı taşınmaz satışının iptali ve tescili davasında, davacının satış tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmazı devrettiği tarihte Adli Tıp Kurumu raporuna göre fiil ehliyetinin bulunmadığı, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin yaptığı işlemin geçersiz olduğu ve karşı tarafın iyiniyetinin bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya hibe edilen taşınmazın, hibeden önceki malikin fiil ehliyetsizliği nedeniyle tapu kaydının iptali ve mirasçıları adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: TMK'nın 10, 14 ve 16. maddeleri uyarınca ayırt etme gücü bulunmayan kişinin yaptığı hibe işleminin geçersiz olduğu ve İlk Derece Mahkemesi tarafından hibenin iptaline ve taşınmazın mirasçılar adına tesciline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının akit tarihinde ehliyetsiz olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fiil ehliyetinin olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Birinci Üst Kurulu'ndan alınan rapor ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacının akit tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğunun tespit edilmesiyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile verilen yetkinin kapsamı dışında tesis edilen ipotekte, vekaleti veren ve taşınmaz malikinin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun, vekaletname ile verilen yetkinin aşıldığı iddiasından önce değerlendirilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Kişinin fiil ehliyetinin bulunmaması halinde yaptığı işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağı ve hakimin bu hususu re'sen gözetmesi gerektiği, bu nedenle de vekaletname ile verilen yetkinin kapsamının aşıldığı iddiasından önce vekalet veren kişinin vekaletname ve ipotek tesis tarihi itibariyle ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin akıl hastalığı sebebiyle ayırt etme gücü bulunmadığı dönemde hesabından çekilen paranın davalıya havale edilmesi nedeniyle mirasçıları tarafından açılan alacak davasının zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin direnme kararının hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, zamanaşımı değil, murisin akıl hastalığı nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmaması ve bu nedenle yaptığı işlemin hukuki sonuç doğurmaması nedeniyle hükümsüz olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlenme akdinin yapıldığı tarihte koca tarafının akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun olup olmadığına dair tespit eksikliği nedeniyle evliliğin iptaline ilişkin verilen direnme kararının bozulması.
Gerekçe ve Sonuç: Akıl hastalığının evlenmeye engel teşkil edebilmesi için, evlenme tarihinde kişinin ayırt etme gücünden yoksun olduğunu gösterir rapor ile tespit edilmesi gerektiği, evlenme tarihinden önce düzenlenen raporun bu hususu ispat için yeterli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınan kişinin, vesayet altına alınmadan önce yaptığı taşınmaz satış sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Medeni Kanun'un ehliyetsizlik hükümleri ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca, akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücü bulunmayan kişinin yaptığı hukuki işlemlerin geçersiz olduğu, bu nedenle davacının akit tarihindeki ehliyet durumunun tespiti için yeterli araştırma yapılmadan verilen yerel mahkeme kararının isabetsiz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısıtlı davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunun geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı davacının ayırt etme gücünün bulunmaması ve fiil ehliyetinin olmadığı, bu nedenle temyiz başvurusunun hukuki sonuç doğurmayacağı ve vasi tarafından yapılması gerektiği gözetilerek, kısıtlı davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.