Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bağlantılı Davalar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Farklı yargı çevrelerindeki mahkemelerde görülen davaların birleştirilmesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların aynı vekalet sözleşmesinden kaynaklanması ve biri hakkındaki hükmün diğerini etkilemesi nedeniyle aralarında HMK m. 166/4 uyarınca bağlantı bulunduğu, birleştirme kararının ise HMK m. 341/1-a ve m. 353/1-a-5 uyarınca istinafa tabi olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesinin esastan reddine ilişkin kararının da temyiz edilebilir nitelikte olduğu gözetilerek, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve birleştirme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının temyiz incelemesinde, davacı erkeğin yeni bir boşanma davası açması nedeniyle davaların birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında boşanmaya dair hüküm kesinleşmeden davacı erkeğin aynı taraflarla yeni bir boşanma davası açması ve davalar arasında bağlantı bulunması sebebiyle, 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca davaların birlikte görülmesi ve aynı mahkemece sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin evlilik birliğinin sarsılmasına dayanarak boşanmaya karar vermesi üzerine davalı kadın tarafından yapılan temyiz başvurusunda, davalar arasında bağlantı olup olmadığı ve bu bağlantı nedeniyle davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının daha önce Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi'nde açmış olduğu boşanma davası ile eldeki davanın aynı konuyu içermesi ve birbiriyle bağlantılı olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi gereğince davaların birleştirilerek birlikte görülmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma ve tedbir nafakası davasında, açılmış bir başka boşanma davası ile dosyanın birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerde açılmış ve birbiriyle bağlantılı olan boşanma davalarının, kusur belirleme ve fer'i konularda sağlıklı bir hüküm kurulabilmesi için birleştirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılmış iki ayrı boşanma davasının birleştirilme talebinin reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında kusur belirleme, tazminat, nafaka ve velayet gibi konuların sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için davaların ve delillerin birlikte incelenmesi gerektiği, bu nedenle davaların birleştirilmesi talebinin reddedilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının devamı sırasında erkeğin aynı konuda yeni bir dava açması ve bu davanın diğerleriyle birleştirilmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle, kararın bozulup bozulmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki mahkemeler arasında açılan ve bağlantılı olan davaların, özellikle boşanma davalarında kusur, tazminat, nafaka ve velayet gibi hususların sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için birleştirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Farklı sorumluluk nedenlerine dayalı olarak açılan davalarda, yargılamanın farklı mahkemelerin görev alanına girmesi durumunda davaların birlikte görülüp görülemeyeceği ve somut olayda görevsizlik kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların aynı veya birbirine benzer sebepten doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkilemesi halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu, olayda protokolün iptali, yenisinin hazırlanması ve geçerli protokolün tespiti hususlarının tüm davalılar için gerekli olması ve uygulama birliği açısından davaların birlikte görülmesi gerektiği, tarafı banka olan sözleşmeye aykırılık davasında yetkili mahkemenin asliye ticaret mahkemesi, bankanın kendi çalışanlarına iş sözleşmesine aykırılık nedeniyle açtığı davada ise görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu, özel yetkili mahkemede birlikte görülmesi gereken davada görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birleştirilen dosyalardan birinde verilen kararın, diğer dosyadaki kararın temyiz incelemesine tabi olması nedeniyle doğrudan temyiz incelemesine tabi tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar bakımından hemen ve derhal uygulama ilkesi gereğince CMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle bağlantılı dosyalardan biri hakkında verilen kararın da bölge adliye mahkemesinde istinaf yoluna tabi olduğu gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın istinaf incelemesi için bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında aynı olaya ilişkin başka bir dava bulunduğunun anlaşılması üzerine, söz konusu dava dosyası getirtilip incelenmeden ve mümkünse birleştirilmeden hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun bağlantılı davaların birleştirilmesine ilişkin hükümleri ve davaların birleştirilmesindeki fayda gözetilerek, aynı olayla ilgili diğer dava dosyalarının incelenmesi ve mümkünse birleştirilmesi, değilse dosya içine alınması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan bir dava ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın birleştirilmesine ilişkin olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın sanık sayısı, yargılamaya konu edilen eylemlerin karmaşıklığı ve kapsamı gözetildiğinde, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline neden olabileceği değerlendirilerek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirme kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılmış iki ayrı boşanma davasından birinde verilen boşanma kararının, diğer derdest davayla bağlantısı nedeniyle hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında açılan iki boşanma davası arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca bağlantı bulunduğu ve bu davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği gözetilerek, davalardan birinde verilen boşanma hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan iki ayrı boşanma davasının birleştirilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davalarında kusur, tazminat ve nafaka gibi hususların sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için davaların birleştirilmesinin gerekli olduğu ve her iki dava arasında da 6100 sayılı HMK'nın 166/4 maddesi anlamında bağlantı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.