Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Basit Cinsel İstismar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel istismar suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararına rağmen verdiği beraat kararının, yeni deliller ve gerekçeler içermesi nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin basit cinsel istismar mı yoksa nitelikli cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanığın cinsel organını ağzına soktuğu yönündeki beyanının diğer beyanları ve delillerle çelişkili olması ve bu hususun şüpheye düşürmesi nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, nitelikli cinsel istismar suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanığın sabit olan basit cinsel istismar suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik cinsel istismar eyleminin TCK'nun 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçu mu, yoksa TCK'nun 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçu mu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının çelişkili olması, sanığın istikrarlı bir şekilde inkarda bulunması, mağdure üzerinde yapılan muayenede fiili livata ile ilgili maddi delil bulunmaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nun 103/1. maddesi kapsamında basit cinsel istismar suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdure çocuğa yönelik eyleminin basit cinsel istismar suçu mu yoksa nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüs mü oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin cinsel organına kendi cinsel organını sokmaya çalıştığı ancak mağdurenin direnci nedeniyle eylemini tamamlayamadığı, ayrıca elinde olmayan bir neden olmaksızın eylemine son verdiği göz önüne alınarak, eylemin TCK'nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik cinsel istismar eyleminin basit cinsel istismar mı yoksa nitelikli cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun vücuduna organ sokmadığına dair savunması, adli tıp raporunda livata bulgularına rastlanılmaması ve mağdur beyanlarında da organ sokma eylemine ilişkin açık bir ifade olmaması, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek eylemin TCK'nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureyi zorla öperken dilini ağzına sokmasının TCK’nın 103/2. maddesinde düzenlenen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu yoksa 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Failin mağdureyi zorla öperken dilini ağzına sokmasının vücuda organ sokulması olarak nitelendirilemeyeceği ve bu nedenle eylemin TCK’nın 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçunu oluşturmayacağı, ancak eylemin TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu oluşturup oluşturmayacağının asliye ceza mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa teşebbüs aşamasında kalan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cinsel organını mağdurun anal bölgesine sürtme şeklindeki eylemlerinin cinsel ilişki boyutuna ulaşmaması ve vücuda organ veya sair bir cisim sokmaya yönelik olmaması, bu kapsamda çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna yönelen icrai bir hareketi de bulunmaması, amacı ve davranışlarının cinsel duygularını tatmine yönelik olması nedeniyle eyleminin zincirleme biçimde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure ve şikayetçinin beyanlarındaki tutarsızlıklar, tanık ifadeleri ve sanığın istikrarlı savunması birlikte değerlendirildiğinde, mevcut delillerin sanığın suçlu olduğuna dair makul şüpheyi giderecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi uyarınca gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine birbirini takiben birçok kez dokunduğu ve bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirdiği, bu nedenle eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin mağdur sayısınca üç ayrı çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa TCK'nın 43/2-1. maddesi kapsamında zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilip yargılamaya dahil edilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri gözetilerek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma hakkı bulunduğu ve Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, Bakanlığın yasal temyiz süresinin başlatılması için gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması gerektiğine, Bakanlık temyiz ederse davaya katılan olarak kabul edildikten sonra temyiz istemlerinin birlikte incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.