Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Belirlilik İlkesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı sendikanın yetki tespiti kararına karşı davacı işverenin, farklı işkollarındaki işyerlerinin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği iddiasıyla açtığı davada, yetki tespitinin hangi işyerleri esas alınarak yapılacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Farklı işkollarında yer alan işyerlerinin yetki tespiti başvurusu tarihinden sonra ileri sürülen işkolu itirazı ile birleştirilerek değerlendirilemeyeceği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri gereğince uyuşmazlığın yetki tespiti başvuru tarihindeki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına direnmesinin uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca mabetlerin yapım, bakım ve onarım görevine ilişkin sorumluluğu bulunduğu, ayrıca Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin benzer davalarda verdiği kararlar gözetilerek hukuki belirlilik ilkesinin korunması amacıyla yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekaletname ile devredilen taşınmazları üzerindeki tapu iptal ve tescil davasında, toplulaştırma sonrası oluşan yeni parsellerin tespiti ve hükümdeki belirlilik ilkesine uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma çalışmaları nedeniyle dava konusu taşınmazların yeni parsellere dönüştüğü ve mahkemenin eski parseller üzerinden hüküm kurarak HMK'nın 297. maddesindeki hükümdeki belirlilik ilkesine, infaz edilebilirlik kuralına ve doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamı üzerine verdiği direnme kararında hüküm fıkrası oluşturmayıp yalnızca “önceki kararda direnilmesine” şeklinde hüküm kurmasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesi uyarınca, direnme kararında dahi olsa hüküm fıkrasında isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça gösterilmesi gerektiği, aksi halde hükmün belirlilik ve açıklık ilkesine aykırı olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinin direnme kararında hüküm fıkrası oluşturulmayıp sadece "önceki kararda direnilmesine" denilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarında hüküm sonucu kısmında isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların açıkça gösterilmesi gerektiği, aksi halde hükümde belirsizlik oluşacağı ve HUMK'nın 388. maddesine aykırılık teşkil edeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında usul kurallarına uygun hüküm fıkrası yazıp yazmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme direnme kararında HUMK'nun 388. maddesinde öngörülen usule uygun hüküm fıkrası yazmayıp, sadece “önceki kararda direnilmesine” şeklinde hüküm kurduğu, bu durumun hükümde belirlilik ilkesine aykırı olduğu ve yeni tereddütlere yol açabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendika genel yönetim kurulunun, şube yönetim kurulu kararı olmaksızın, davacının profesyonel sendika yöneticiliği statüsünün sona erdirilmesine ve aylıksız izninin kaldırılmasına dair kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika tüzüğünde profesyonel sendika yöneticiliğinin sona erdirilmesine ilişkin usulün belirlenmemiş olması, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri ile sendika içi demokrasinin sağlanması amacıyla, aylıksız iznin verilmesine ilişkin yetki ve usulün, aylıksız iznin kaldırılmasında da uygulanması gerektiği gözetilerek, şube yönetim kurulu kararı olmaksızın verilen genel yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu tarafından ifa edilerek kapatılmış bir kredi sözleşmesi için taşınmaz üzerine konulan üst sınır ipoteğinin, aynı borçlu tarafından sonradan kullanılan ve ifa edilmeyen başka bir kredi borcu için teminat olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde tahsisi sırasında tarafları arasında doğmuş ve doğabilecek tüm borçlara teminaten konulduğu belirtilen üst sınır ipoteğinin, dayanağı olan kredi sözleşmesinin borçlu tarafça tamamen ifa edilmiş olsa dahi, başka bir borcun teminatı olarak kullanılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığına dair açtığı yetki tespitine itiraz davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın, yetki tespiti başvurusu tarihinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41. maddesinde öngörülen işçi sayısı ve üyelik oranı şartlarını sağladığı, uyuşmazlığın yetki tespiti başvuru tarihindeki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği ve davacının yetki tespiti tarihinden sonra ileri sürdüğü işkolu itirazının hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesince verilen iflas davasının reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında istinaf süresini hatalı olarak iki hafta göstermesi nedeniyle davacı vekilinin bu hususta yanıltıldığı ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay içtihatları uyarınca bu durumda davacı vekilinin mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmemesi adına istinaf başvurusunun süresinde kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf dilekçesinin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının, dava dilekçesinin belirliliği ilkesine uygun olmaması nedeniyle açılmamış sayılması talebi üzerine yapılan yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde, birden fazla bağımsız bölüm bulunan taşınmazda hangi bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istendiği, davalıların kim olduğu ve hangi nedenle sorumlu tutuldukları ile talep edilen tazminat miktarının açıkça belirtilmemesi ve davacının dava dilekçesini kesin süre içerisinde açıklığa kavuşturmaması nedeniyle, belirlilik ilkesine aykırılık bulunduğu gözetilerek ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşi tarafından rızası olmadan aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine konulan ipotek nedeniyle taşınmazın satılmasından dolayı, taşınmazın bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ipotek koymada iyiniyetli olmadığı hususu kabul edilse de, ipotek konulmasından sonra açılan ihalenin feshi ve ipoteğin fekki davalarına rağmen taşınmazın icra yoluyla davalıya satılmış olması, davacının dava konusu taşınmazı davadan sonra satın almış olması ve davacının ömrü boyunca kira bedelini talep etmesinin yasal dayanağının bulunmaması gibi hususlar değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.