Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Boşanma Kararı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Avustralya'da verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi davasında, yabancı mahkeme kararının tanınması için gerekli şartların yerine getirilip getirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının hangi mahkeme tarafından verildiğinin anlaşılabilir olması ve usulüne uygun olarak düzenlenmesi, kararın tanınması için yeterli olduğunun değerlendirilmesiyle, davacıya eksik belge sunması nedeniyle verilen süreye rağmen kararın tanınmaması yönündeki yerel mahkeme ve bölge adliye mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması davasında, davacının Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 27/a maddesi uyarınca idari yola başvurmadan dava açma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması için Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda öngörülen idari başvuru yolunun, dava açma hakkını ortadan kaldıran zorunlu bir yol olmadığı ve davacının MÖHUK hükümleri çerçevesinde tanıma ve tenfiz davası açabileceği gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasında, davacının (ölen eşin mirasçısının) yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizini istemekte hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması halinde mirasçılık haklarının etkileneceği, davacının bu hakkı ancak mahkeme kararı ile elde edebileceği ve 5718 sayılı MÖHUK'un 52. maddesindeki "hukuki yararı bulunan herkes" kavramının tanıma davaları için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi için açılan davada, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınmasının dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi davasının açılabilmesi için, mal rejiminin sona ermesi gerektiği, bunun da yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması ile mümkün olduğu, direnme kararından sonra yabancı boşanma kararının tanındığına dair kararın dosyaya sunulmasıyla davanın şartının oluştuğu gözetilerek, dosyanın esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı ve bulunmadığı takdirde yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı kadının yargılamanın hiçbir aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmaması ve ayrıca boşanma kararının “hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış” nedeniyle davalı kadının kusurlu bulunması suretiyle kesinleşmiş olması nedeniyle, davacı kadına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkün olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma kararı verildikten sonra ancak kesinleşmeden önce eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle birlikte yaşamaya başlamasının diğer eşin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam ettiği, bu süreçte eşlerin sadakat yükümlülüğünün sürdüğü ve davalı eşin boşanma kararı kesinleşmeden önce üçüncü bir kişiyle birlikte yaşamaya başlamasının davacı eşin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belçika'da verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması talebine ilişkin açılan davada, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması için gerekli yasal koşulların oluştuğu ve usul kurallarına uygun yargılama yapıldığı gözetilerek, Belçika mahkemesinin boşanma kararının Türkiye'de tanınmasına ilişkin yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu onanması temyiz incelemesinde de onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebi üzerine, yabancı mahkeme ilamının tanıma ve tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında daha önce kesinleşmiş bir boşanma kararı mevcutken, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların başka bir mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş boşanma kararı bulunduğu gözetilerek, halihazırdaki davanın konusuz kalması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evliliğin iptali davasında, daha önce verilmiş bir boşanma kararının Yargıtayca bozulması nedeniyle davalının aynı anda iki evlilik yapmış gibi bir durum oluşması sebebiyle ikinci evliliğin mutlak butlanla geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesinin, davalının önceki boşanma kararının Yargıtayca bozulması nedeniyle ikinci evliliğinin Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi uyarınca mutlak butlanla geçersiz olduğuna dair kararları, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, bozma ilamına uyularak verilen kararda, tarafların kimlik bilgilerinin doğru yazılıp yazılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma kararlarında tarafların kimlik bilgilerinin doğru ve eksiksiz yazılmasının zorunlu olduğu, somut olayda ise kararda yer verilen kimlik bilgilerinin davanın taraflarına değil üçüncü kişilere ait olduğunun anlaşılması nedeniyle hüküm, 6100 sayılı HMK’nın 370. ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/1-a maddeleri gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Daha önce Türkiye'de kesinleşmiş bir boşanma kararı varken, Hollanda mahkemesince verilen boşanma kararının tanınması talebinin hukuki yararı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Türkiye'de daha önce kesinleşmiş bir boşanma kararının mevcut olması nedeniyle, yabancı mahkeme kararının tanınması talebinde hukuki yarar kalmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.