Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezanın Şahsileştirilmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun müşterek faili olan sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun diğer müşterek faili ile aynı olup olmamasının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işleniş biçimi, gece vakti ve ıssız bir yerde gerçekleşmesi, sanıkların alkollü olması, mağdure üzerinde oluşan korku ve olaydaki vahamet gibi hususlar gözetilerek, sanık hakkında suçun diğer müşterek faili ile aynı miktarda temel ceza belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığından yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, CMK 294. madde kapsamında temyiz sebebi içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin temyiz dilekçesinde, sanık hakkında kurulan hükümlerde alt hadden uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiği yönündeki ifadelerinin cezanın şahsileştirilmesine ilişkin bir temyiz nedeni olarak kabul edilmesi ve Anayasa'nın 36. maddesi ile AİHS'nin 6. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının yorum yoluyla daraltılamayacağı gözetilerek, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Katılan vekilinin, sanık hakkında verilen cezanın azlığı ve takdiri indirim yapılmaması gerektiği yönündeki temyiz dilekçesinin, Bakanlık vekilinin ise verilen cezanın azlığı ve katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği yönündeki temyiz dilekçelerinin, geçerli bir temyiz nedeni içerip içermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekillerinin temyiz dilekçelerinde, cezanın miktarına ve takdiri indirime ilişkin itirazlarının TCK'nın 61. ve 62. maddelerine aykırılık iddiası olarak değerlendirilmesi, Bakanlık vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazının da geçerli bir temyiz nedeni olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire'nin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz dilekçelerinde yeterli temyiz sebebi gösterilip gösterilmediği hususunda Yargıtay 9. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz dilekçelerinde cezanın şahsileştirilmesi ve beraat talebi gibi maddi hukuka ilişkin temyiz sebepleri bulunduğu, ayrıca katılan vekilinin vekalet ücretine hükmedilmemesi hususunu da temyiz sebebi olarak ileri sürdüğü gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek, dosyanın esastan incelenmesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmemesine dair yerel mahkeme gerekçesinin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın asli kusurlu olması, ölenin yakınlarının zararını gidermemiş olması, pişmanlık göstermemesi ve suçun işleniş biçiminin dikkate alınarak verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle adli para cezasına çevrilmemesine dair yerel mahkeme kararının yeterli olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.