Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Açma Yasağı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Arabuluculuk sonucu imzalanan anlaşmaya rağmen, davacının arabuluculukta kararlaştırılan işçilik alacaklarının şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının tespiti davası açma hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca arabuluculuk sonucu anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve davalının ödeme yaparak arabuluculuk anlaşmasını onayladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş kadastro mahkemesi kararıyla belirlenen taşınmaz sınırlarına rağmen, davacının 1988 yılındaki ifraz işleminin iptali ve tapu kayıtlarının düzeltilmesi talebiyle açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinin taşınmazların yüzölçümlerini belirleyerek tapuya tesciline hükmettiği kararın kesin hüküm oluşturması ve davacının aynı amacı elde etmek üzere farklı gerekçelerle dava açmasının mümkün olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmayla kamulaştırılan taşınmazın kamu yararı ortadan kalkınca satılması üzerine, eski maliklerin açtığı tazminat davasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 8/7. maddesindeki dava açılamaz hükmünün, anlaşma yoluyla kamulaştırılan taşınmazın kamu yararı kalmaması sebebiyle satılması nedeniyle açılan tazminat davalarını kapsamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin 2942 sayılı Kanun'un 22 ve 23. maddelerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan işçilik alacaklarının, tutanağın geçersizliği iddiasıyla açılan dava sonuçlanmadan dava konusu edilip edilemeyeceği ve bu geçersizlik iddiasının ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi uyarınca arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerliliğini koruduğu sürece, anlaşmaya konu hususlarda dava açılamayacağı ve bu geçersizlik iddiasının 6100 sayılı HMK'nın 208/3. maddesindeki düzenlemenin kapsamına girmediği, bağımsız bir dava olarak görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgesine rağmen açılan işçilik alacakları davasında, anlaşma belgesinin geçerliliği ve dava açma engeli oluşturup oluşturmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, arabuluculuk sonucunda anlaşılan hususlarda dava açılamayacağı ve bu yasağın, ancak anlaşma belgesinin geçersizliğine ilişkin açılacak ayrı bir dava ile kaldırılabileceği gözetilerek, işçilik alacakları davasının reddine ve davacının öncelikle arabuluculuk anlaşma belgesinin iptali için dava açması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin geçerliliği ve bu belgenin davacının dava açmasını engelleyip engellemediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin 5. fıkrası gereğince, arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşılan hususlarda dava açılamayacağı ve somut olayda arabuluculuk belgesinin kapsamının tüm işçilik alacaklarını içerdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. (Karşı oyda ise, arabuluculuk tutanağına bağlanan hususlarda dava açılabilmesi için öncelikle tutanağın iptaline ilişkin müstakil bir davanın açılması ve bu davanın kesinleşmesi gerektiği, aksi takdirde dava açma yasağının devam edeceği belirtilmiştir.) - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacakları hakkında, tutanağın geçersizliği iddiasıyla dava açılıp açılamayacağı, açılabilecekse bunun koşulları ve davanın miktar veya tür bakımından kesinliği.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrasındaki açık hüküm gereğince, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan konularda, tutanağın geçersizliği iddiasıyla dava açılabilmesi için öncelikle müstakil bir iptal davası açılması ve bu davanın kesinleşmesi gerektiği, aksi halde dava açma yasağı bulunduğu ve bu nedenle de temyiz incelemesinin yapılabilmesi için iptal talebinin müstakil bir dava olarak açılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliği iddiasıyla açılan alacak davasında, tutanağın geçersizliğinin ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davanın miktar bakımından kesin olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesinin 5. fıkrasındaki açık hüküm gereğince, arabuluculuk tutanağına bağlanan konularda, tutanağın geçersizliği iddiasının bağımsız bir dava olarak açılması gerektiği, ön sorun olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle davanın miktar veya tür yönünden kesinliğinin değerlendirilmesinde, iptal davasının ayrıca dikkate alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan işçilik alacakları hakkında, tutanağın geçersizliği iddiasıyla dava açılıp açılamayacağı, açılabilecekse hangi usulün izleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrasının açık hükmü gereğince, arabuluculuk tutanağının geçerliliğini koruduğu sürece, tutanakta yer alan hususlar hakkında dava açılamayacağı, tutanağın geçersizliği iddiasının ise ancak bağımsız bir iptal davasıyla ileri sürülebileceği ve bu davanın kesinleşmesinden sonra esas talebin ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk sonucu imzalanan anlaşma belgesinin geçerliliği ve bu belgeye konu hususlarda dava açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrasındaki açık hüküm gereğince, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan konularda, tutanağın geçersizliğine ilişkin iddiaların öncelikle bağımsız bir iptal davası ile ileri sürülmesi gerektiği, bu davanın kesinleşmesinden sonra anlaşılan hususlara ilişkin dava açılabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında daha önce açılmış ve reddedilmiş boşanma davalarının bulunması sebebiyle, son açılan boşanma davasında 4721 sayılı TMK'nın 166/son maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce açılan boşanma davalarının reddine karar verildiği, son açılan davanın da bu ret kararlarının kesinleşmesinden sonraki bir yıllık süre içerisinde açılmadığı gözetilerek, TMK 166/son hükmünün uygulanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin boşanma talebini reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daha önce açtığı ve feragat ettiği soybağının reddi davasının, aynı konuda açtığı yeni davada dava şartı yokluğu sebebiyle reddine yol açıp açmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce açtığı soybağının reddi davasından feragat etmiş olmasının, aynı konuda açtığı yeni davada dava şartı yokluğu oluşturmayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin usulden ret kararı ve bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.