Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davalı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının memuriyet öncesinde alt işverenler bünyesinde üniversite hastanesinde servis elemanı olarak işe alınıp fiilen hemşire olarak çalıştırılması nedeniyle, hemşire olarak çalıştığının tespiti isteminde hukuki yararının bulunup bulunmadığı, üniversite ve SGK'nın davaya taraf olarak katılıp katılamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tespit talebinde bulunduğu dönemde çalıştığı alt işverenler ile üniversite arasında hizmet alım sözleşmesi bulunmasına rağmen, davaya konu üniversitenin aleyhine usulüne uygun dava açılmadığı ve SGK'nın da davanın tarafı olamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Münfesih bir limited şirkete karşı açılan alacak davasında, şirket ortaklarının dahili davalı olarak yargılamaya dahil edilip edilmeyeceği ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Münfesih limited şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesiyle taraf ehliyetinin de kalmadığı, şirket ortaklarının dahili davalı olarak yargılamaya dahil edilmesinin yasal dayanağı olmadığı ve davacının şirketin ihyası için dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin taraf teşkili sağlamadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yanlış davalıya açılan davanın, doğru davalıya açılan dava ile birleştirilmesine rağmen, ilk davaya husumet yokluğundan ret kararı verilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birleştirme kararının ilk mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olduğu ve mahkemenin, birleştirilen dosya hakkında da hüküm kurması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuş ve yerel mahkemece bu doğrultuda karar verilmesi üzerine davacı temyiz talebi reddedilerek hüküm onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçi alacakları davasında, yargılama devam ederken davaya yeni davalı eklenmesi yoluyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca, zorunlu dava arkadaşlığı hali dışında davaya sonradan davalı eklenmesiyle husumet yöneltilemeyeceği ve davaya sonradan dahil edilen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü hakkında hüküm kurulamayacağı gözetilerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin direnme kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işyerinde asıl işçi olarak çalıştığı iddiasıyla davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında, davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan için hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği ve hükmün hangi davalıdan icra edileceğinin belirsiz olması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan süresi geçmeden ve mazeretli olduğu son celsede dosyanın karara çıkarılması suretiyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği ve birden fazla davalı bulunmasına rağmen ilave tediye alacağının hangi davalıdan tahsil edileceğinin hükmde açıkça belirtilmemesinin hükmün infazını mümkün kılmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverene karşı açtığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yol ücreti, fark ücretleri, bayram parası, yakacak yardımı, ikramiye, sözleşme ikramiyesi, izin parası ve yemek ücreti alacaklarından oluşan çoklu işçilik alacakları davasında, mahkemenin gerekçeli karar ve hüküm oluşturmasına ilişkin usul kurallarına uyup uymadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin gerekçeli kararında hükümle çelişen hususlar bulunması, davaya dahili davalının usulüne aykırı olarak dahil edilmesi, toplu iş sözleşmesi protokolünün ve davacıya ödendiği iddia edilen kıdem tazminatının değerlendirilmemesi, davacının fazla mesai alacağının hesaplanmasında tanık beyanı ve nöbet çizelgelerinin dikkate alınmaması gibi hususlar gözetilerek, HMK'nın 297. ve 298. maddeleri ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden bahisle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş Teftiş Kurulu tutanağının iptali talebiyle açılan davada davalı tarafın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu inceleme raporundaki tespitlerin ... Bakanlığı iş müfettişi tarafından yapılmış olması ve tespit ile ilgisi bulunmayan ...'nün davalı sıfatı olmaması gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yanlış davalı gösterilmesi nedeniyle taraf değişikliği yapılan davada, taraf olmaktan çıkarılan şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalının yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması ve taraf olmaktan çıkarılan şirketin aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 124/4. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkarılan şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın reddine ilişkin verilen kararda, ret sebebi ortak olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm fıkrasındaki vekalet ücretine ilişkin bendin düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla davalının bulunduğu işçilik alacakları davasında, mahkemenin hüküm kısmında davalıların sorumluluklarını net bir şekilde belirlemeden hüküm kurması nedeniyle kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi uyarınca hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olması ve birden fazla davalı olması halinde her bir davalının hangi alacak kaleminden ne miktarda sorumlu olduğunun belirtilmesi gerekirken, mahkemece davalıların sorumlulukları net olarak belirlenmeden hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çok sayıda davalı bulunan bir işçilik alacakları davasında, mahkemenin hüküm fıkrasında hangi davalının hangi miktardan sorumlu olduğunun belirtilmemesi nedeniyle hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün, birden fazla davalı içeren davada, her bir davalının hangi alacaktan ne kadar sorumlu olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi nedeniyle HMK 297/2 maddesine aykırı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmemesi gözetilerek hükmün HMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararında vekalet ücretinin hangi davalıdan tahsil edileceğinin belirtilmemesi nedeniyle hükmün düzeltilip düzeltilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kararda, davalıların birden fazla olmasına rağmen vekalet ücretinin hangi davalıdan ne kadar tahsil edileceğinin belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağı gözetilerek, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.