Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davayı Kabul”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma davasında davalının davayı kabul etmesi nedeniyle davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı idare tarafından ferağ işlemleri için davet edilmeden önce davayı kabul etmesi ve davanın bu sebeple açılmasının zorunlu hale gelmemesi gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş ve kamulaştırma kesinleşmiş olmasına rağmen davalılar tarafından tapuda ferağ verilmemesi nedeniyle açılan tescil davasında, davalıların davayı kabul etmesi halinde davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların davayı kabul etmesi ve davacı idarenin kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacıya ait olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, bazı davalıların davayı kabul etmesine rağmen mahkemenin bu hususu dikkate almaması ve eksik hüküm kurması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bir kısmının açıkça davayı kabul etmelerine rağmen, mahkemenin bu kabul beyanlarını dikkate almayarak eksik ve infaza elverişli olmayan bir hüküm kurması, ayrıca kadastro sonrası yeni parsel numaraları yerine eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesine rağmen, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kabulünün, davalının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir davada kesin hükmün sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olduğu, hak düşürücü sürenin ise bir hakkı sona erdiren nitelikte olması ve davalının kabul beyanına üstünlük tanınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların davayı kabul etmelerinin şarta bağlı olup olmadığı ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiklerini beyan etmelerine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması talebinin şarta bağlı kabul olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, davalıların bu beyanları olmasa dahi HMK’nın 312/2. maddesinin re'sen uygulanması gerektiği gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların davayı kabul etmelerine rağmen, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların davayı kabul etmelerinin hak düşürücü sürenin uygulanmasını engellediği, davayı kabulün kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konuda olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi bir nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesine rağmen, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir davada yaptığı kabul beyanının, hak düşürücü sürenin dolmuş olmasından bağımsız olarak davaya son veren bir işlem olduğu ve kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu gözetilerek, mahkemenin kabul beyanına üstünlük tanıması gerekirken, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre geçtikten sonra davalının davayı kabul etmesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava konusu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin bulunması ve kabul beyanının kamu düzenine aykırılık teşkil etmemesi karşısında, hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılan kabul beyanının kesin hüküm doğuracağı gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı satışların muvazaalı olup olmadığına ve davalıların davayı kabulünün irade fesadına dayanıp dayanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı mirasçıların davayı kabulünün irade fesadı ile yapılıp yapılmadığının tespiti gerekliliği ve buna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davayı kabul etmesi üzerine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı tarafından satış bedelinin depo edildiği tarihten itibaren harç ikmalini sağlayabilecek durumda olmalarına rağmen harcı tamamlamamaları ve yargılama sırasında harçlandırılan dava değerinin esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına rağmen, davalının davayı kabul etmesinin hukuki sonuçlarının ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hak düşürücü sürenin geçmiş olması durumunda dahi, davalının davayı kabul etmesinin kesin hüküm etkisi doğurduğu ve kamu düzenine aykırı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın vefatından sonra kadastrosu yapılan taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre ile davalının davayı kabul beyanının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olsa dahi, davalılardan birinin davayı kabul etmesi, HMK’nın 308 ve 311. maddeleri uyarınca kesin hüküm etkisi doğurduğu ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğundan, kabul beyanının hak düşürücü süreye üstün tutularak davanın kabulü gerektiği gözetilerek, bir parsel yönünden direnme kararı onanmış, diğer parsel yönünden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.