Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Değer Yargısı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının mahkeme huzurunda yaptığı savunmada kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının savunmasında kullandığı ifadelerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken değer yargıları niteliğinde olduğu ve bu ifadeleri destekleyen olguların varlığı da gözetilerek kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının üçüncü bir kişiye gönderdiği e-postada kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının e-postada kullandığı ifadelerin değer yargısı niteliğinde olduğu ve değer yargılarının ispat yükümlülüğünün AİHS m.10 ile korunan ifade özgürlüğünü ihlal edeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davada, yayınlanan haber ve köşe yazısının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yayının, olay açıklaması niteliğinde olmayıp "yolsuzluk" iddiasını içeren bir değer yargısı niteliğinde olduğu, bu nedenle de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının hakkındaki soruşturma kapsamında vermiş olduğu ifadede davacı hakkında kullandığı "sokak kabadayısı" ifadesinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından kullanılan sözlerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve Anayasa'nın 26. maddesi kapsamında ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı, eleştiri sınırlarını aşmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, diş hekimi olarak görev yapan katılana söylediği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sarf ettiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve kaba söz niteliğinde olduğu değerlendirilerek, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, ağabeyinin aldığı cezaya tepki olarak sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, ağabeyinin aldığı cezaya yönelik şiddetli elem ve ızdırap sonucu açığa vurduğu şahsî değer yargıları kapsamında kaldığı, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik sarf ettiği sözlerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanığın mağdura karşı sarf ettiği ve hakaret suçunu oluşturabilecek nitelikteki sözlerin neler olduğuna, bu sözlerin somut olay bağlamında mağduru küçük düşürmeye matuf ve tahkir edici nitelik taşıyıp taşımadığına ve hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin yeterli ve dosya kapsamına uygun bir gerekçe göstermemesi, gerekçenin CMK’nın 230. maddesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, bankanın internet sitesinde şikayetini dile getirirken kullandığı ifadelerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı ifadelerin şikayet ve eleştiri hakkı kapsamında kaldığı, muhatabın giyimine yönelik ifadelerin ise fiil isnadına dayanmayan bir değer yargısı niteliğinde olup hakaret suçunun unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, dönemin başbakanını eleştirmek amacıyla yaptığı paylaşımlarda kullandığı ifadelerin, rahatsız edici ve kaba bir üslup içermekle birlikte, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı ya da sövme fiili oluşturmadığı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 18. Ceza Dairesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın söylediği sözlerin, nezaket dışı, kaba, rahatsız edici ve ağır eleştiri niteliğinde olsa dahi, kamu görevlisinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmediği ve sövme fiilini de oluşturmadığı, dolayısıyla hakaret suçu unsurlarının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, işlemin yapılmamasından kaynaklı rahatsızlığını dile getirirken kullandığı sözlerin, muhataba yönelik bir değer yargısı niteliğinde olup, kamu görevlisinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı ve kaba söz kapsamında kaldığı gözetilerek, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara yüklenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin yapıldığı zaman ve bağlam, ifade özgürlüğü kapsamı, "faşist" ifadesinin siyasi bir eleştiri niteliğinde olması ve Nazi üniforması giydirilmiş posterin rahatsız edici olmakla birlikte katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelik taşımadığı gözetilerek, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.