Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Delil Sunma Süresi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşanma sonrasında davalı erkekten düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği davada, ziynetlerin davalı tarafından alınıp alınmadığı, alındıysa miktarı ve davacı tarafından bozma sonrası sunulan delilin hükme esas alınıp alınamayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hüküm altına alınan ziynet eşyaları dışında, düğün fotoğrafları ve tanık beyanlarıyla sabit olan bir adet bilezik, bir adet küpe ve 25 adet çeyrek altın yönünden de davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulü gerekirken eksik hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar davacı yararına kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, usulüne uygun tebligata rağmen ön inceleme duruşmasından önce davaya cevap vermeyen ve delil bildirmeyen davalı alacaklının, ön inceleme duruşmasında tanık deliline dayanıp dayanamayacağı ve bu aşamadan sonra bildirdiği tanıkların dinlenilip dinlenilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesi ve delillerin sunulması ile toplanmasına ilişkin düzenlemeleri uyarınca, usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap dilekçesi vermeyen ve delil bildirmeyen davalının ön inceleme duruşmasında ve sonrasında tanık delili bildirmesine olanak tanınmayacağı ve yerel mahkemenin bu yöndeki direnme kararının yerinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye, davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, yargılamanın ilerleyen aşamalarında yemin delili teklif edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesi uyarınca, tarafların kanunda belirtilen sürelerden sonra yeni delil sunmalarının kural olarak mümkün olmadığı, davalının ise cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve sonradan delil sunmasını haklı kılacak HMK 145/1-2. cümlesindeki istisnai bir durum da bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, cevap dilekçesinde delil bildirmemesine rağmen, ön inceleme duruşmasında tanık dinletme talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesince verilen bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 119, 129, 137, 140 ve 145. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, yargılamanın etkin ve makul sürede bitirilmesi amacıyla delillerin dilekçeler teatisi aşamasında sunulmasının öngörüldüğü, bu süreçte delil bildirmeyen tarafın ön inceleme duruşmasında delil bildirmesi için süre verilemeyeceği ve davalının cevap dilekçesinde delil bildirmemiş olması, HMK 145. maddede öngörülen istisnai durumların da bulunmaması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davacının ölümü nedeniyle TMK 181/2. maddesi gereğince kusur tespitine ilişkin hususun Özel Dairece incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının delillerinin geç sunulması nedeniyle reddine karar verilen boşanma talebi ve erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina eyleminin süreklilik arz etmesi ve erkeğin yasal süre içerisinde boşanma davası açmış olması nedeniyle, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, kadının geçerli bir mazereti olmaksızın delillerini süresinde sunmaması nedeniyle kendi boşanma talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.