Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek-6. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza ilişkin açılan tapu tescil davasının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanabilir olmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesini değerden reddine ilişkin kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanma imkanı bulunmaması gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları dışında bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında açılan kazandırıcı zamanaşımı davasında, Yargıtay'ın kesinlik sınırını aşmayan davalarda temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz bölümlerine ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-6. maddesinin uygulanamayacağı ve dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince davalı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerindeki zilyetlik iddiasına dayalı açılan tescil davasının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmaması nedeniyle, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili talebiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanabilirliği için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek davalıların temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının, kadastro dışı bırakılan taşınmazın bir bölümü için açılmış olması nedeniyle temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan bir bölüm olması ve dava değerinin temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek davacı vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza ilişkin açılan tapu tescil davasının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanabilir olmadığı değerlendirilerek davalı Hazine temsilcisinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerinde açılan tapu iptali ve tescil davasının miktar yönünden temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle uygulanan temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanabilir olmaması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü için açılan tapu tescil davasının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz incelemesini reddeden ek kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek-6. madde uyarınca kadastro öncesi nedenlere dayalı davalarda verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebini reddeden ek kararı ortadan kaldırılarak temyiz incelemesi yapılmış ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklediği Ek-6. madde ile kadastro öncesi nedene dayalı davalarda verilen kararlara karşı miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açılmış olması ve hükmün verildiği tarih itibariyle kesinleşmiş olsa dahi bu düzenlemenin uygulanması gerektiği gözetilerek, temyiz incelemesi yapılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-6. maddenin, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yolunu açtığı, bu düzenlemenin hükmün kesinleşmiş olsa dahi uygulanabilir olduğu ve usul ekonomisi ile hak arama hürriyeti gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesinin yapılıp onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.