Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emsal Ücret Araştırması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacaklarının hesabında esas alınması gereken aylık ücret miktarının tespitinde emsal ücret araştırmasının yapılıp yapılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından bordrolarda yer alan ücretin gerçek ücreti yansıtmadığının iddia edilmesi ve sabit ücretin tespitine yönelik yeterli delil sunulamaması nedeniyle, mahkemece yapılan emsal ücret araştırması sonucu Türk Tabipler Birliği'nce bildirilen asgari ücretin esas alınarak hüküm kurulmasının dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işvereni aleyhine açtığı davada, gerçek ücretinin tespiti ve buna bağlı olarak fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının gerçek ücretinin tespitinde Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun ve yeterli bir emsal ücret araştırması yapmadığı, sadece Ticaret Odası ve aynı bölgede aynı işi yapan bisküvi fabrikalarından bilgi aldığı, işçi ve işveren meslek odaları ile sendikalarından, TÜİK’ten bilgi almadığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının aylık ücretinin belirlenmesinde, sigorta kayıtları ve imzalı ücret bordroları varken, emsal ücret araştırmasının dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin gerçek ücretinin tespitinde her türlü delilden yararlanılabileceği ve mevcut delillerle ücretin şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenememesi halinde emsal ücret araştırmasına başvurulabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin prime esas kazancının tespiti talebiyle açtığı davada, davalı işveren tarafından bankaya gönderilen ve davacıya belirli bir ücretin ödendiğini gösteren yazının ve ödeme dekontunun yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı ve bu belgelerin varlığı halinde tanık beyanlarının ücretin tespitinde kullanılıp kullanılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, HMK 200. ve 202. maddelerindeki yazılı delil kuralının uygulanmayacağı ve her türlü delilin değerlendirilebileceği, davalı işverenin bankaya gönderdiği yazı ve ödeme dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık beyanları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 02.02.2005-28.02.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin prime esas kazancının tespitinde HUMK m. 288 kapsamında inceleme yapılıp yapılmayacağı ve buna göre emsal ücret araştırması ile tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilse de ücretin ispatında aynı serbestlik bulunmadığından ve HUMK m. 288 sınırını aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiğinden, davacının aylık 2.500 TL ücret aldığı iddiasının tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasıyla değil yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, işçinin aylık ücretinin tespiti için emsal ücret araştırması yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, işçinin aylık ücreti konusunda farklı beyanlarda bulunmaları ve ücretin tespitinde mevcut delillerin yeterli olmaması nedeniyle, gerçek ücretin belirlenmesi için emsal ücret araştırması yapılması ve banka kayıtlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, işçinin aylık ücretinin tespiti için emsal ücret araştırması yapılıp yapılmayacağı ve fazla mesai alacağının hesaplanma yöntemi.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı veya gerçek ücretin bordroda gösterilen ücretle uyuşmadığı durumlarda, işçinin kişisel özellikleri, işin niteliği, emsal ücretler gibi hususlar gözetilerek gerçek ücretin tespiti gerektiği ve fazla mesai alacağının hesabında ise imzasız bordrolarda tahakkuk ettirilen ve ödendiği ispatlanan miktarların mahsup edilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, yerel mahkemenin emsal ücret araştırmasını yeterli görerek direnme kararı vermesi üzerine, Yargıtay'ın bu kararı bozması.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, işçinin gerçek ücretinin tespiti için gerekli tüm delilleri toplamadan ve Özel Daire'nin bozma kararında belirtilen hususları yerine getirmeden eksik bir emsal ücret araştırmasına dayanarak direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin ücreti konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunması nedeniyle mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasının yeterliliği ve ücretin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasının, davacının görev unvanı ve hizmet süresi gibi hususlarda yeterli ayrıntıya girilmemesi nedeniyle yetersiz olduğu ve davacının aylık ücretinin tespiti için daha kapsamlı bir emsal ücret araştırması yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.