Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Faiz Talebi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ödünç para ve maaş alacaklarının iadesine ilişkin davada, mahkeme kararının faiz istemi, karar başlığındaki eksiklikler ve hüküm fıkrasındaki hatalı ifadeler nedeniyle eksik ve usule aykırı olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında faiz istemine ilişkin bir hüküm bulunmaması, karar başlığında mirasçılardan birinin isminin yer almaması, dava tarihinin hatalı yazılması ve hüküm fıkrasında yer alan bazı ifadelerin infazda tereddüt oluşturacak şekilde olması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırılık teşkil ettiği; ancak bu eksikliklerin düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmemesi gözetilerek, 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta verilen hakem kararının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hakem kararında, karşı davada talep edilmiş olmasına rağmen faiz talebi hakkında hüküm kurulmaması, istemin tamamı hakkında karar verilmediği anlamına geldiğinden ve bu durum Milletlerarası Tahkim Kanunu m.15/A-1-e'de iptal sebebi olarak sayıldığından hakem kararının kısmen iptali gerekirken, tamamının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uygun olarak davacı tarafından talep edilen tazminata faiz işletilmemesine ilişkin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararından sonra, dosyada sonradan eklendiği anlaşılan faiz talebine dayanarak verdiği kararın tamamen yeni bir olgu ve gerekçeye dayanması, usul hukuku anlamında direnme değil yeni bir hüküm olarak değerlendirilerek, dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce kesinleşen bir tazminat davasında faiz talebinin hüküm fıkrasında yer almaması nedeniyle sonradan açılan faiz davasının, kesin hüküm nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen tazminat davasında faiz talebinin de bulunması ve mahkemenin hüküm fıkrasında faize yer vermeyerek üstü kapalı bir şekilde reddetmiş olması nedeniyle, aynı taraflar arasında aynı konu ve sebebe dayalı olarak açılan faiz davasının kesin hükme aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında, ıslah yoluyla artırılan alacak miktarı için faiz talebinde bulunulmaması halinde, ilk dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan kısma da sirayet edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın, faiz talebi bakımından yeni ve ayrı bir dava olarak nitelendirilemeyeceği, davacının ıslahla sadece talep sonucunu değiştirdiği, dava dilekçesindeki diğer talep unsurlarının aynen devam ettiği ve davacının bu yönde iradesinin bulunduğu gözetilerek, ıslahla artırılan miktar için faiz talep edilmese dahi ilk dava dilekçesinde yer alan faiz talebinin geçerli olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısmi dava açılıp, dava dilekçesinde faiz istenmişken, ıslah dilekçesinde faiz talebi yer almaması halinde, ıslahla arttırılan miktar için de faize hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada dava dilekçesinde faiz talebi varken, ıslah dilekçesinde faiz talebi olmasa dahi, ıslahla sadece alacak miktarının arttırıldığı, diğer unsurların aynen devam ettiği ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 24.05.2019 tarihli ve 2017/8 E.-2019/3 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere ıslahla arttırılan miktar için de faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında bulunan diğer hususlar ve bunlara göre verilen hüküm incelenmediğinden dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmeyen mahkeme kararıyla yapılan icra takibine dayalı olarak ödenen paranın, kararın bozulması üzerine geri alındıktan sonra, paranın davalıda kaldığı süreye ilişkin faiz talebinin hangi mahkemede görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın temelinde bu sözleşmeyle ilgili olarak kesinleşmeyen bir mahkeme kararına dayanılarak yapılan icra takibinin bulunması, dolayısıyla uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklandığı gözetilerek davanın İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2924 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi olarak belirlenen davacıya, davalı idarece iade edilen taşınmaz bedel farkına faiz yürütülüp yürütülmeyeceği hususunda görevli yargı yerinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin özünde özel hukuk hükümlerine tabi bir satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bedel tespitine ilişkin uyuşmazlığın daha önce adli yargıda kesinleşmiş olması gözetilerek, faiz talebine ilişkin davanın da adli yargının görev alanına girdiğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, faiz talebinin olup olmadığı, kazanılmış haklara uygun hüküm verilip verilmediği, davanın kısmen kabulünün doğru olup olmadığı ve kısmen reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kısmi kabul kararı vermesine rağmen, hükümde ret hükmü kurmayıp reddedilen ziynet alacağının nelerden ibaret olduğunu belirtmemesi ve reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmetmemesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı prim iadesine işletilecek faiz talebinin hukuka uygun olduğunun tespiti talebiyle açtığı davanın hukuki niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Kuruma yaptığı başvurunun hukuka uygunluğunun tespiti talebinin, dava konusu olamayacağı ve bu nedenle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı, 5510 sayılı Kanunun Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işleyecek faizin ödenmesi talebinin hukuka uygun olduğunun tespitini istediği davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, dava yoluyla ileri sürülebilecek bir hak iddiasını oluşturmadığı, idari başvuruya cevap verilmemesi halinde yargı yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.