Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fikri İçtima”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme suçundan mahkumiyetlerine ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen ikinci hükmün katılan ve sanıklar tarafından temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak eylemin sanıklar tarafından fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirildiğini saptayıp, hükümlere esas alınan adli raporların yeterli olduğunu, eylemlere uyan suç vasfını doğru biçimde belirlediğini, meşru savunma koşullarının oluşmadığını ve haksız tahrik hükümlerini doğru uyguladığını gerekçe göstererek verdiği mahkûmiyet kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, katılan ve sanıkların temyiz talepleri reddedilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa silahla tehdit suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olayda kullandığı kuru sıkıdan bozma silahı denemek amacıyla havaya ateş ettiği, iki atıştan birinin isabet etmediği, diğerinin de tırın ön camının üst çerçevesine isabet ettiği, katılanla arasında bir husumet bulunmadığı, sanığın savunmasında öldürme kastının olmadığını beyan ettiği ve dosyada sanığın katılanı öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK'nın 44. maddesi kapsamında silahla tehdit ve kasten mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan cezalandırılması gerektiği, mala zarar verme suçundan ise kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerektiği karşı oy gerekçesiyle belirtilmiş ise de, çoğunluk görüşüyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, fikri içtima koşullarının bulunmadığı, haksız tahrik indiriminin yerinde uygulandığı ve usul yönünden herhangi bir eksiklik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan ilgili maddelerinin hangilerinin karşılaştırılması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hüküm tarihinde yürürlükte olan 81/4. maddesiyle değerlendirilmesi ve lehe olan kanun tespitinde 81/13 ve 71/1. maddelerinin karşılaştırılmaması isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı binada oturan farklı kişilere ait su sayaçlarını çalması eyleminin birden fazla hırsızlık suçu mu yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerine tabi tek bir hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait su sayaçlarını ayrı ayrı çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla her bir mağdur için ayrı bir hırsızlık suçu oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı on ayrı hırsızlık suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme ve diğer mağdurları olası kastla yaralama suçlarından mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının incelenmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun görev ve yetki kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olmadığı, Cumhuriyet savcısının sanık lehine yaptığı temyiz başvurusundan vazgeçebileceği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının ve olası kastla yaralamada TCK'nın 44. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kazanılmış hak oluşturma ihtimali gözetilerek, olası kastla yaralama suçuna ilişkin hükmün Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından, kasten öldürme suçuna ilişkin hükmün ise daha sonra Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın bandrolsüz, usulsüz bandrollü ve sahte bandrollü kitapları ticari amaçla satın alması eyleminin 5846 sayılı FSEK'nin 71/1, 81/13. maddeleri mi yoksa 81/9. maddesi mi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği ve TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin sahte bandrol kullanımını da içermesi ve 5846 sayılı FSEK'nin 81/9. maddesindeki suçun diğer suçlardan daha ağır bir cezayı gerektirmesi nedeniyle, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gözetilerek sanığın FSEK'nin 81/9. maddesinden cezalandırılması gerektiği, ayrıca bandrol yükümlülüğüne aykırılık ve sahte bandrol suçlarında mağdurun kamu olması sebebiyle TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli hırsızlık suçuna teşebbüs ve mala zarar verme suçu yanında, ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuna teşebbüsü de oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerinin kepenk kilitlerini kırarak kapıyı zorladığı, ancak içeri giremeden güvenlik güçlerinin gelmesi üzerine kaçtığı ve bu eyleminin mala zarar verme suçunun yanında, nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına teşebbüsünü de oluşturacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın uygulamanın denetlenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçu yanında ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hırsızlık amacıyla işyerine girmelerinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu, hırsızlık suçunun ise alarmın çalması nedeniyle teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmünün TCK'nın 53. maddesi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevinde bulunduğu sırada idrarında uyuşturucu madde tespit edilmesi nedeniyle, infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cezaevinde uyuşturucu kullandığını kabul etmesi, Adli Tıp Kurumu raporuna göre esrar kullanımının idrarda en fazla üç hafta içinde tespit edilebilmesi ve sanığın izin dönüşü ile test tarihi arasında uzun süre geçmiş olması, uyuşturucunun cezaevinde kullanıldığını gösterdiğinden, kullanım için dahi olsa maddenin cezaevine sokulmuş veya bulundurulmuş olması gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevinde bulunduğu sırada idrarında uyuşturucu madde tespit edilmesi nedeniyle TCK'nın 297/1-2. cümlesi uyarınca infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta uyuşturucu maddenin tespit edilmesi ile cezaevinde uyuşturucu madde kullandığının sabit olduğu, kullanım için maddenin cezaevi içine sokulmuş veya orada bulundurulmuş olmasının zorunlu olduğu ve bu nedenle eylemin TCK'nın 297/1. maddesindeki seçimlik hareketlerden "bulundurma" fiilini de içerdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçu yanında ayrıca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturup oluşturmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla işyerinin camını kırarak içeri girmeye çalışmasının, içeri giremese de işyeri dokunulmazlığının ihlali suçuna teşebbüs oluşturduğu ve bu suçun nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.