Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Genel Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Gemiadamı olan davacının fazla çalışma ücretinin, Deniz İş Kanunu'na göre %25 zam oranı üzerinden mi yoksa Borçlar Kanunu'na göre %50 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun özel kanun hükmü olması ve Borçlar Kanunu'ndaki genel hükmün özel kanun hükmünü ortadan kaldırmaması gözetilerek, davacının fazla çalışma ücretinin Deniz İş Kanunu'na göre %25 zamlı hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olan davacının fazla çalışma ücretinin, 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na göre %25 zam oranı üzerinden mi yoksa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre %50 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun özel kanun niteliğinde olduğu ve fazla çalışma ücretinin hesaplanmasına ilişkin açık hüküm içermesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ise genel kanun olması ve gemi adamlarına ilişkin özel bir düzenleme içermemesi, ayrıca 854 sayılı Kanun'un 48. maddesinin sonraki tarihli genel kanun hükmünü saklı tuttuğunun kabulünün kanunların amacına ve yapma tekniğine aykırı olması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na tabi gemi adamının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun özel kanun, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ise genel kanun olması ve özel kanunda fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda açık hüküm bulunması sebebiyle, gemi adamlarının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan bir gemiadamının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %50 zam oranı üzerinden hesaplanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin, gemi adamlarına daha elverişli haklar sağlayan mevcut kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı şeklinde yorumlanması, özel kanun hükmünün genel kanun hükmüne göre öncelikli olması ve Deniz İş Kanunu'nda gemi adamlarına yönelik %50 zam oranı içeren bir düzenleme bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına hükmedilen avukatlık ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %50 zam oranı üzerinden mi yoksa 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 28/II maddesi gereğince %25 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin, gemi adamlarına daha elverişli haklar sağlayan mevcut kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağını öngördüğü, 6098 sayılı TBK'nın ise gemi adamlarına ilişkin özel bir düzenleme içermediği ve genel kanun hükmünün özel kanun hükmünü değiştirmesi için açık bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %50 zam oranı üzerinden mi yoksa 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 28/II maddesi gereğince %25 oranında artırılarak mı ödenmesi gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin, gemi adamlarına daha elverişli haklar sağlayan mevcut kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı anlamına geldiği, sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun gemi adamlarına ilişkin açıkça daha elverişli bir hak öngörmediği ve özel kanun hükmünün genel kanun hükmüne göre öncelikli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %50 zamlı mı yoksa 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 28/II. maddesi gereğince %25 zamlı mı hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin, gemi adamlarına daha elverişli haklar sağlayan mevcut kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı anlamına geldiği, sonradan çıkan genel kanun hükmünün özel kanun hükmünü değiştirmesi için açık bir düzenleme gerektiği ve Türk Borçlar Kanunu'nda gemi adamlarına yönelik açıkça daha elverişli bir hak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %50 zam oranı üzerinden mi yoksa 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 28/II maddesi gereğince %25 oranında artırılarak mı hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin, gemi adamlarına daha elverişli haklar sağlayan mevcut kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı anlamına geldiği, özel kanun hükmünün genel kanun hükmüne önceden çekince koyduğu şeklinde yorumlanamayacağı, genel kanunun özel kanun hükmünü değiştirmesi için açık ve anlamlı bir kural içeren düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu, Türk Borçlar Kanunu'nda gemi adamlarına yönelik açıkça elverişli bir hak veya menfaat sağlanmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemiadamı olan davacının fazla mesai ücretinin, Deniz İş Kanunu'na göre %25 zamlı mı yoksa Borçlar Kanunu'na göre %50 zamlı mı hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun özel kanun hükmü niteliğinde olduğu ve Borçlar Kanunu'ndaki genel hükümden öncelikli olarak uygulanması gerektiği, ayrıca davacıya yapılan fazla mesai ödemelerinin de usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun 28. maddesinde gemi adamlarına yapılacak fazla çalışma ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanacağı açıkça düzenlendiği, özel kanun hükmü bulunan konuda sonradan yürürlüğe giren genel kanun hükmü olan Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin uygulanamayacağı ve Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesindeki "saklı haklar" düzenlemesinin daha önceki kanunlardaki lehe hükümlerin uygulanmasını öngördüğü, sonraki genel kanunlar için bir çekince teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla mesai ücretlerinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı ödenmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun 28. maddesinde gemi adamlarına yapılacak fazla çalışma ücretinin %25 zamlı ödeneceği açıkça düzenlenmiş olup, özel kanun hükmü niteliğindeki bu düzenlemenin, genel kanun hükmü olan Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesine göre öncelikle uygulanması gerektiği, Deniz İş Kanunu’nun 48. maddesinin daha sonraki genel kanunlar için saklı hak teşkil etmediği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin önceki kararından farklı olarak oluşan yeni içtihat gereği gemi adamlarının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı ödenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olarak çalışan davacının fazla çalışma ücretinin %25 zamlı mı yoksa %50 zamlı mı ödenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun 28. maddesinde fazla çalışma ücretinin %25 zamlı ödeneceği açıkça düzenlendiği, özel kanun olan Deniz İş Kanunu'nda boşluk bulunmadığı ve genel kanun olan Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin gemi adamlarına ilişkin açık bir düzenleme içermediği, Deniz İş Kanunu'nun 48. maddesinin ise daha sonraki genel kanunlar için saklı hak teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.