Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Sonucu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin itirazın iptali davasında verdiği kısmi kabul kararına karşı yapılan istinafta, davalının istinaf başvurusunu değerlendirmeden yalnızca davacının istinaf başvurusunu inceleyip reddetmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalının da istinaf başvurusu olduğu halde sadece davacınınkini inceleyip hüküm kurması ve HMK 359'a uygun bir hüküm sonucu oluşturmaması, davalı açısından temyizen incelenebilecek bir karar bulunmamasına neden olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak mera vasfında sınırlandırılan taşınmazın tapu iptali ve tescil davasında, tescil edilecek taşınmaz miktarı ve hükmün şekli uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm sonucunun açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde yazılması gerektiği, taşınmazın tamamının değil, davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu bölümünün tapu iptali ve tesciline karar verilmesi gerektiği, ayrıca vekalet ücretinin de davaya konu edilen kısım üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davacı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalıya yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, davacıların miras paylarını tespit eden veraset ilamını hatalı belirtmesi ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurması nedeniyle, hükmün sonuç kısmının düzeltilerek, davacıların miras paylarının hangi veraset ilamına göre belirleneceği açıkça belirtilerek ve davalı adına kayıtlı her bir parseldeki hissenin iptal ve tescil edilecek miktarları ayrı ayrı gösterilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında müşterek çocuğun velayetinin kime verileceği ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, annesinin yakınlığına ve şefkatine olan ihtiyacı ile anne yanında kalmasının çocuğun gelişimine engel teşkil edecek bir durumun tespit edilememesi gözetilerek velayetin anneye verilmesi gerektiği, diğer yandan davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin karşı davanın reddine dair hüküm sonucu kapsamında değerlendirildiği ve ayrıca red gerekçesinin de belirtildiği anlaşıldığından direnme kararının velayet yönünden bozulmasına, yoksulluk nafakası yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin iptali talebi üzerine, yerel mahkemenin kararında bu talebe açıkça yer verip vermediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, birinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazdan sonra gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin iptali talebi hakkında hüküm fıkrasında açık bir karar vermeyip talebin reddine dair genel bir hüküm kurmasının, HUMK’nın 381, 388 ve 389. maddelerine aykırı olduğu ve her bir talep hakkında açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davası kabul edilen ancak evlilik birliğinin temelden sarsılmasında ağır kusurlu olan davacı koca lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı kadından tahsilinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında HUMK'nın 388. maddesinde belirtilen hususlara (istek sonuçlarının her biri hakkında verilen hüküm, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin miktarının belirtilmesi vb.) uyulmaması ve kararın usulüne uygun düzenlenmemesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamına karşı verdiği direnme kararının usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında, HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen hususlara, özellikle de taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları açıkça belirtme zorunluluğuna uymaması ve yalnızca Yargıtay'ın bozma gerekçesine karşı direnildiğini belirtmesi usule aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına ilişkin verilen ek kararın temyizi üzerine Yargıtay'ca bozulmasının ardından, ilk derece mahkemesince verilen direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde öngörülen hususlara uyulmayarak, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açıkça gösterilmemesi ve bozma kararına atıf yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesi nedeniyle usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma ilamı sonrası verilen ve davalının yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle davanın reddine karar veren ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine direnme kararı verilmesi ve bu direnme kararının temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin direnme kararında, 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinde belirtilen hüküm sonuç kısmında bulunması gereken unsurların eksik olması ve sadece önceki kararına atıfta bulunması, usule aykırı hüküm oluşturulması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeniyle kararın uzun süre sonra tebliğ edilmesinin dürüstlük kuralına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma kararı aldıktan sonra uzun süre birlikte yaşamaları ve davacının kararın tebliğini yıllar sonra istemesinin dürüstlük kuralına aykırı olması ve boşanma iradesinin samimiyetini şüpheye düşürmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.