Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 141”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, süresi içerisinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde şiddetin sürekli olduğunu beyan ederek iddiasını Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca serbestçe değiştirebilme hakkı bulunduğu ve bu iddiasının tanık beyanlarıyla da ispatlandığı gözetilerek, kadının daha ağır kusurlu olduğuna dair ve bu sebeple yoksulluk nafakası talebinin reddine ve erkek yararına tazminata hükmedilmesine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının ön inceleme duruşmasında yeni vakıa ve delil bildirmesinin HMK 141. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 141. maddesindeki değişiklik öncesinde tamamlanmış olan ön inceleme duruşmasında davalı gelmediğinden, davacının yeni vakıa ve delil bildirmesine engel olmadığı ve toplanan delillerden davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin süresinden sonra verdiği cevap dilekçesine davacı kadının ön inceleme duruşmasında muvafakat etmesinin, bu dilekçenin geçerli bir cevap dilekçesi olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, davalı erkeğin süresinden sonra verdiği cevap dilekçesine ve delillerine ön inceleme duruşmasında açıkça muvafakat etmesinin, HMK'nin 141. maddesi uyarınca, bu dilekçenin geçerli bir cevap dilekçesi olarak kabul edilmesini sağlayacağı ve davalı erkeğin ileri sürdüğü vakıalar ile delillerin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının ön inceleme aşamasında sunduğu yeni vakıaların hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın ön inceleme duruşmasına mazeretsiz katılmaması ve davacının bu aşamada yeni vakıalar ileri sürmesinin HMK 141. maddesi uyarınca mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmanın fer'i niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin, yargılamanın hangi aşamasında ileri sürülebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 141. maddesi uyarınca ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, davacının ön inceleme aşamasından sonra yaptığı yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iddia genişletmesi niteliğinde olduğu ve davalı tarafça da açıkça kabul edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davada, ehliyetsizlik iddiası yanında vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine de dayanılıp dayanılmadığı ve bu iddiaya ilişkin araştırma yapılması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava ve cevaba cevap dilekçelerinde yalnızca ehliyetsizlik hususuna dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasının ise yargılamanın ilerleyen safhalarında ileri sürülerek iddianın genişletildiği ve HMK 141. maddesi uyarınca bu iddianın dinlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafça dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanmasından sonra ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası talebinin, HMK’nın 141. maddesi karşısında, serbestçe ileri sürülüp sürülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakasının boşanma davasında fer'i talep olarak ileri sürülebilmesi ve şartları oluştuğu takdirde boşanma kararının ferisi olarak kararda yer alması sebebiyle uygulamada boşanmanın eki olarak görülmesi ve boşanma kararı olmadan tek başına yoksulluk nafakası davası açılmasının mümkün olmaması, yoksulluk nafakası talebinin iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi niteliğinde olması ve aksi halde karşı tarafın ispat hakkı elinden alınarak hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının, tahkikat aşamasında ileri sürdüğü maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ilişkin direnme kararının hukuki niteliği ve Yargıtay inceleme mercii.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, ilk kararında kadının ağır kusurlu olduğunu belirterek tazminat taleplerini reddederken, bozma sonrası direnme kararında ise HMK 141. maddeye aykırı şekilde tahkikat aşamasında talep genişletmesi yapıldığını gerekçe göstererek direnmesi, ilk karar gerekçesinden farklı yeni bir gerekçe ve hüküm oluşturduğundan gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığı ve bu yeni hükmün temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu’nca değil Özel Dairece yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davacının dava dilekçesinde yer almayan maddi tazminat talebini daha sonraki bir aşamada ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 141. maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceği veya değiştirilemeyeceği ve davacının dava dilekçesinde talep etmediği maddi tazminat talebinin ön inceleme aşamasından sonra ileri sürülmesinin iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk kararın davalı tarafından temyiz edilip bozulması ve bozma sonrası davacının cevaba cevap dilekçesinde maddi-manevi tazminat talep etmesi üzerine, davalı yararına tazminat yönünden usuli kazanılmış hak doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk dava dilekçesinde tazminat talep etmemesi ve bozma kararıyla yargılamanın dilekçeler aşamasına geri dönmesi nedeniyle, davacının cevaba cevap dilekçesinde HMK 141/1 uyarınca serbestçe tazminat talep edebileceği ve davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, davalının süresinden sonra yaptığı zamanaşımı def’inin kabulüyle davanın reddine ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’da savunmanın genişletilmesi için karşı tarafın açık muvafakati şartı aranırken, davacı vekilinin zamanaşımı def’inin esasına ilişkin beyanlarının zımni muvafakat olarak değerlendirilmesinin ve davalının süresinden sonra yaptığı zamanaşımı def’inin kabulüyle davanın reddinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının maddi hukuktan doğan bir defi niteliğinde olup cevap dilekçesiyle ileri sürülmemesi ve ilk itiraz olmayıp HMK 141. madde kapsamında değerlendirilememesi gözetilerek, mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.