Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 348”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının, kesin nitelikteki bir karara karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. ve 366. maddeleri uyarınca davalının miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmasa da karşı tarafın başvurusuna karşı katılma yoluyla başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, miktar itibariyle kesin hüküm içeren karara karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz başvurusunda bulunma hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmasa da karşı tarafın başvurusuna karşı katılma yoluyla başvurma hakkının olduğu, HMK m. 348 ve 366 gereğince davalının katılma yoluyla yaptığı başvurunun kabul edilerek esastan incelenmesi gerekirken reddedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, aleyhine verilen ve miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348. ve 366. maddeleri uyarınca, kesin nitelikteki karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmasa dahi, karşı tarafın istinaf başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurulabileceği gözetilerek, davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince kesinlik sebebiyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. ve 366. maddeleri uyarınca, davalı tarafın miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkı bulunmasa dahi, davacı tarafın başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz yoluna başvurma hakkının bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı yönünden kesin hüküm içeren bir karara karşı davalının katılma yoluyla istinaf başvurusunun yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. ve 366. maddeleri uyarınca kesin nitelikteki karara karşı davalının doğrudan istinaf hakkı olmasa dahi, davacının istinaf başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf yoluna başvurabileceği gözetilerek, davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, aleyhine verilen ve miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının miktar itibariyle kesin olan karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmasa da karşı tarafın istinaf başvurusuna cevap dilekçesiyle katılma yoluyla istinaf yoluna başvurma hakkının olduğu, HMK 348 ve 366. maddeleri uyarınca bu hakkın temyiz aşamasında da geçerli olduğu gözetilerek, davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının kesin nitelikteki istinaf kararına karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz başvurusunda bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kesin karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmasa da karşı tarafın istinaf başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunabileceği, aynı ilkenin HMK 366 gereğince temyiz yolu için de geçerli olduğu, bu nedenle davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağının belirlenmesi ve davalıların katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından değerlendirilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı vekilinin istinaf başvurusuna cevap dilekçesi vererek katılma yoluyla istinafta bulunmalarına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin bu talebi incelemeden karar vermesinin usule aykırı olması gözetilerek, temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın istinaf başvurusundan feragat etmesi üzerine, davacının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348. ve 349. maddeleri uyarınca, asıl istinaf başvurusundan feragat edilmesi halinde katılma yoluyla yapılan istinaf başvurusunun da reddedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine üzerine davacı vekilinin yaptığı katılma yoluyla istinaf başvurusunun da reddedilmesi üzerine, davacı vekilinin bu kararı temyiz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 348. maddesi gereğince, asıl istinaf başvurusu esasa girilmeden reddedildiğinden, davacı vekilinin katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun da reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı erkeğin, davacı kadının istinaf başvurusuna katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı boşanma davalarında, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması halinde, davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun, davacının istinaf sebepleriyle bağlı olmaksızın, her iki davayı da tüm yönleriyle kapsaması gerektiği gözetilerek, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusunun davanın reddi yönünden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının temyizi üzerine davacı erkeğin temyizden feragati üzerine, davacı kadının katılma yoluyla yaptığı temyiz başvurusunun akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin temyizden feragat etmesi ve HMK m. 348/2, 366 uyarınca katılma yoluyla yapılan temyiz başvurusunun da feragat halinde reddedilmesi gerektiği gözetilerek hem davacı erkeğin temyiz başvurusunun hem de davacı kadının katılma yoluyla yaptığı temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.