Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m. 366”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının, davacı yönünden kesin hüküm içeren karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ilk derece mahkemesi kararının bir kısmı yönünden istinaf hakkı bulunmasa da, davacının istinaf başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı yönünden miktar itibariyle kesin olan ilk derece mahkemesi kararına karşı katılma yoluyla istinaf ve temyiz başvurusunda bulunup bulunamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kesin nitelikteki karara karşı doğrudan istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmamakla birlikte, karşı tarafın istinaf başvurusuna karşı katılma yoluyla istinaf yoluna başvurabileceği ve aynı hükmün temyiz yolu için de geçerli olduğu, bu nedenle davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun reddinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz inceleme talebini reddeden ek kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada temyize konu miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar tarihi itibarıyla geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve birleşen davanın ise bozma ilamıyla kesinleşmiş olması gözetilerek, HMK m. 362 ve m. 366/1-b uyarınca, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun ilk derece mahkemesince kesin karara karşı yapıldığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, bu ret kararına karşı yapılan temyizin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının reddine ilişkin işlemlerin, HMK m. 366 ve m. 346 uyarınca kıyasen uygulanmak suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği ve kesinlik sınırının aşılıp aşılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların birinin ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması ve diğerinin ise istinaf incelemesi sonucunda verilen kararın miktarının kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, HMK'nin ilgili maddeleri gözetilerek davalıların temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir istinaf kararına karşı ilk derece mahkemesine verilen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesince verilen kesin karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, HMK m. 346 ve m. 366 uyarınca kıyasen uygulanması suretiyle, kararı veren bölge adliye mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın bölge adliye mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz dilekçesinin yetkisiz mahkemeye verilmesi nedeniyle dosyanın hangi mahkemece Yargıtay'a gönderileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 366. maddesindeki kıyas yoluyla uygulama kuralı gereğince, 343. maddenin ikinci fıkrasının temyiz yolunda da uygulanacağı, dolayısıyla temyiz dilekçesi yetkisiz mahkemeye verildiğinde dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi ve temyiz işlemlerinin o mahkemece yürütülmesi gerektiği gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz dilekçesinin ve dosyanın usulüne uygun gönderilip gönderilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 366. maddesi gereğince, temyiz yolunda 343. maddenin kıyasen uygulanacağı, bu kapsamda temyiz dilekçesinin bölge adliye mahkemesinden başka bir mahkemeye verilmesi halinde, dilekçenin kararı veren mahkemeye gönderilmesi gerektiği, dosyanın direk Yargıtay'a gönderilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek dosyanın bölge adliye mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının temyiz talebinin, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olması nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve HMK m. 362, 366 ve 352/1-b hükümleri gözetilerek, temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temyiz harcını süresinde yatırıp yatırmadığı ve bu hususta yerel mahkemenin nasıl bir işlem yapması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin temyiz başvurusu üzerine, temyiz harcının yatırılıp yatırılmadığının tespiti ve HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla 344. maddesi gereğince usulüne uygun işlem yapılması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine dair ek kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren yasal temyiz süresinin geçirildikten sonra temyiz dilekçesinin verildiği ve bu durumun HMK m. 361/1 ve m. 366'ya atfen m. 352/1-c hükümleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddini gerektirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, yerel mahkemenin direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, davacı vekiline tebliğ edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 1086 sayılı HUMK'nun 432. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366/1. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi zorunluluğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilip edilmediğinin tespiti ve tebliğ yapılmamışsa tebligatın gerçekleştirilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.