Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakimlik Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasının reddine ve davalı hakim lehine manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, idari para cezasının kime verilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK'nun 576. maddesi hükmü uyarınca, hakim aleyhine açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi halinde, davacıdan alınan idari para cezasının davalı hakime değil hazineye gelir kaydedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakimlerin yargılama sürecindeki eylemlerinin HUMK'nun 573. maddesi kapsamında tazminat yükümlülüğü doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin yargılama görevlerini yasal sınırlar içerisinde yerine getirdikleri, HUMK'nun 573. maddesinde sayılan hukuka aykırı hareketlerinin bulunmadığı ve davacının iddialarının ancak temyiz nedeni olabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddetme ve davacıya manevi tazminat ile para cezası yükleme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden dolayı hukuki sorumluluklarının HUMK'nın 573-576. maddelerinde düzenlendiği, somut olayda ise hakimin kararının yasanın açık hükmüne aykırılığının kanıtlanamadığı ve verilen kararlara karşı yasa yollarının öngörüldüğü gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarına, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da uygulanacağı ve bu davalara Devlet aleyhine devam olunacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hakime karşı açılan tazminat davasının reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, yargılama faaliyetleri nedeniyle oluşan zararın hakimden mi yoksa devletten mi talep edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un 93/A maddesi ve HUMK'nın 573. maddesinde yapılan değişiklikle hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında yasal hasmın devlet olduğu ve hakimin ancak zorunlu ihbar olunan sıfatıyla davada yer alabileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca davanın Devlet aleyhine devam etmesine rağmen, dava şartının oluşup oluşmadığı ve temyiz harcı yatırılmamasının temyiz incelemesine etkisinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı açılacak tazminat davalarının dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden itibaren açılabileceği ve temyiz harcı ve giderlerinin yatırılmamış olması halinde 1086 sayılı HUMK'un 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlik görevi sırasında asıl ceza sorumlusunun tespitinde gösterilen ihmal nedeniyle açılan tazminat davasında hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlik görevinde ihmal iddiasına konu olayın, bankanın yanlış bildirimi ve buna dayalı iddianameden kaynaklanması, ayrıca yargılamanın yenilenmesi yoluyla düzeltilmiş olması, hakimin hukuki sorumluluğunun koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle hukuki sorumluluklarının bulunup bulunmadığına ilişkin manevi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden dolayı sorumluluklarının HUMK ve HMK'da sınırlı olarak düzenlendiği, davada ileri sürülen hususların yasanın açık hükmüne aykırılık oluşturmadığı ve temyiz yoluyla ileri sürülebileceği, bu sebeple hakimin hukuki sorumluluğunun koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakim hakkında, yargılama faaliyeti dışında gerçekleşen hakaret iddiası nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği, yargılama faaliyeti dışında gerçekleşen fiillerden dolayı Hazine'nin sorumlu tutulamayacağı ve davacının tazminat talebinin hakimin yargılama faaliyetiyle ilgili olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakimin, davacının tanık dinletme talebini reddederek hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasıyla açılan tazminat davasında hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık dinlenmesine karar verilip verilmeyeceğinin hakimin takdir yetkisi dahilinde olduğu ve bu yetkinin kullanılmasının HMK m. 573’te sayılan hakimin hukuki sorumluluğunu gerektiren hallerden olmadığı değerlendirilerek davanın reddine ve davalı yararına manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar, HMK m. 576/2 hükmü gereğince idari para cezasının hazineye gelir kaydedilmesi gerektiği hususunun kararda açıkça belirtilmesi gerektiğinden bu hususta maddi hata düzeltmesi yapılarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasına dayalı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimin kasten hukuka aykırı karar vermesi nedeniyle oluşan hakimlik sorumluluğuna dayalı bir tazminat davası niteliğinde olduğu ve bu sebeple 6110 sayılı Kanun'un geçici 2/1-a maddesi gereğince Yargıtay ilgili hukuk dairesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.