Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Harçlar Kanunu m.30”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle işlemden kaldırılan davanın, yenileme süresi içinde harcın yatırılmasına rağmen açılmamış sayılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin yapılan ihtara rağmen eksik harcın süresinde yatırılmaması ve davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık yenileme süresi içinde de harcın tamamlanmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinde, pey süren ve İİK m. 134/3'te sayılan istisnai kişiler dışında kalan şikayetçilerden nispi harcın ve teminatın alınması ve eksik harç yatırılması halinde uygulanacak usulün ne olduğuna ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi şikayetinde İİK'nın 134/3. maddesinde sayılan kişiler dışında kalanların ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve %5 teminat yatırmaları gerektiği, eksik harç yatırılması halinde Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tamamlanması için süre verilmesi gerektiği, davayı yürüten mahkemenin öncelikle harcı, ardından da teminatı tamamlatması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesi kapsamında nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı ve harcın tamamlanması için verilen sürenin usulüne uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi talebinde, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kalan kişilerin nispi harç ve teminat yatırması gerektiği, ancak harcın tamamlanması için verilen sürenin Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine aykırı şekilde belirlendiği ve HMK’nın 150. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 89/4. maddesine dayalı tazminat davasında noksan harcın tamamlanması için verilen sürenin hukuka uygunluğu ve davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece noksan harcın tamamlanması için verilen sürenin hatalı olmasına rağmen, davacı tarafından harcın Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde öngörülen süre içerisinde tamamlanmış olması gözetilerek, tazminat davasının esası incelenmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinde, ihale alıcısı konumundaki şikayetçinin, kanun değişikliği ile getirilen nispi harç ve teminatı süresinde yatırmaması nedeniyle şikayetin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde noksan harcın tamamlanması için verilecek sürenin "takip eden celseye kadar" olduğu, mahkemece verilen iki haftalık kesin sürenin bu maddeye aykırı ve hukuki sonuç doğurmadığı, davayı yürütmeye yönelik işlemlerin harcın yatırılmasına bağlı olduğu, harcın yatırılmasının diğer dava şartlarından önce geldiği ve bu sebeple teminatın yatırılıp yatırılmamasının da hukuki sonuç doğurmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.