Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Alımı Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işverenlik ilişkisi içerisinde çalıştığı hastanede asıl işverenin işçisi gibi çalıştırıldığını iddia ederek ilave tediye alacağı talebinde bulunması üzerine, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işlerin hastane hizmetlerinin yardımcı işleri kapsamında olduğu, asıl işverenin işçilere verdiği emir ve talimatların işin gereği ve denetim hakkı kapsamında kaldığı, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, toplanan delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesine göre usul ve yasaya uygun bulunan karar, temyiz itirazlarının reddiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının ...’nın işçisi sayılıp sayılamayacağı ve davacının talep ettiği işçilik alacaklarının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin davalının asıl işi kapsamında olmayan yardımcı iş niteliğinde olduğu, davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, muvazaanın ispatlanamaması ve davalı işyerinde davacıya emsal işçi bulunmaması hususları gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının ...’ın asıl işçisi sayılıp sayılmayacağı ve davacının ücret, fazla mesai, ikramiye ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin davalının asıl işi kapsamında olmayan yardımcı iş niteliğinde olduğu, davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının asıl işverenin işçisi olduğuna dair muvazaanın ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının ve faiz başlangıç tarihinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının görünürde beden işçisi olarak işe alınmasına rağmen fiilen tiyatro sanatçısı olarak çalıştırılması nedeniyle davalı belediyenin işlemlerinin muvazaalı olduğunun kabulü ve bozma ilamına uygun olarak faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş aşamasında yapılan sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş sözleşmesinde ücretin, her ay için asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni bağladığı, davacıya ödenen ücretin bu hükme uygun olmadığı, hesaplanan miktardan ödenen miktar mahsup edilerek aradaki farkın davacıya ödenmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile alt işveren şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve emsal ücretinin nasıl belirleneceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı kurumun işçisi sayılması gerektiği hususlarında yerel mahkeme kararları ile muvazaa olgusu tespit edilmiş olup, davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı ödemediği gözetilerek emsal ücretinin toplu iş sözleşmesine göre değil, emsal işçi ücretine, emsal işçi yoksa sözleşme veya şartnamede belirtilen ücrete göre belirlenmesi gerektiği, aksi halde davacının mevcut ücreti üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, ancak davalı tarafça emsal ücret tespitine yönelik temyiz itirazı yapılmadığından bahse konu hususun bozma nedeni yapılmayarak, diğer temyiz itirazlarının da reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyenin işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş muvazaa tespiti, ihale sözleşmelerinin içeriği, tanık beyanları ve bilirkişi raporlarına dayanılarak davalı belediye ile dava dışı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı, ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının belediyenin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında muvazaa bulunup bulunmadığı, buna göre davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve emsal işçi belirlenirken usulüne uygun hareket edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında muvazaalı ilişki olduğu ve davacının belediye işçisi sayılması gerektiği kabul edilmekle birlikte, davacının ücret ve diğer alacaklarının hesabında emsal alınan işçinin, davacı ile aynı işi yapıp yapmadığı, kıdemi ve sendikaya üyelik tarihi gibi hususlar araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, hizmet alımı sözleşmesinde belirlenen ücret ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenen ücret arasındaki farktan kaynaklanan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının fark ücret alacağına hak kazandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, hizmet alımı sözleşmesinde belirlenen ücret ile toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenen ücret arasındaki farktan kaynaklanan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile imzalanan hizmet alımı sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının ücret alacağının bulunduğu ve İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş esnasında yapılan hizmet alımı sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl hesaplanacağı ve fark alacaklarının olup olmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alımı sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak kararlaştırıldığı, ancak davalı idarenin bu orana göre ödeme yapmadığı, bu nedenle işçinin fark ücret alacağına hak kazandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.