Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuka Aykırılığın Tespiti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İşçi tarafından açılan naklen atama işleminin iptali davasında, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve davanın bu nedenle reddinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Naklen atama işleminin iptaline ilişkin davalarda, iptal kararı verilemese de, davacının hukuki yararı olduğu durumlarda işlemin hukuka aykırılığının tespiti talep edilebileceği, somut olayda ise davacının güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespit edilmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza yargılaması sırasında hakimlerin verdiği duruşmadan men kararının hukuka aykırılığının tespiti ve kınanması talebiyle açılan davanın görevli mahkemesi ve husumet yönünden incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama faaliyetleri nedeniyle hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu, ancak husumet incelemesinin tarafların çağrılıp dinlendiği duruşmalı bir yargılama sonunda yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluk halinin devamına ilişkin kararlarının hukuka aykırılığı nedeniyle açılan tespit davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimlerin yargılama sırasında verdikleri kararların hukuka aykırılığının tespiti talebi içermesi ve tazminat istemi içermemesi nedeniyle, hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin HUMK hükümlerine göre Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında hâkimlere husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na eklenen 93/A maddesi ve HMK'nın 46. maddesi uyarınca, hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılacak davaların Devlet aleyhine tazminat davası olarak açılması gerektiği ve kişisel kusur, haksız fiil gibi sebeplerle dahi hâkimlere husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimler aleyhine açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında husumetin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesi uyarınca hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği ve kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aleyhine dava açılamayacağı gözetilerek, davalı hâkimlere husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan, kişilik haklarına saldırı oluşturan eylemin hukuka aykırılığının tespiti davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ve 6545 sayılı Kanun değişikliğinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, tazminat talebi içermeyen, kişilik haklarına saldırının hukuka aykırılığının tespiti talebi niteliğinde olması ve 6545 sayılı Kanun'un tazminat davalarına ilişkin değişiklikler getirmesi gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, 6545 sayılı Kanun değişikliğine atıfta bulunarak verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza hâkiminin yargılama faaliyeti nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti ve hükmün yayımlanması davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuka aykırılığın tespiti talebiyle birlikte hükmün yayımlanmasının da talep edilmesi ve hükmün yayımlanmasının 6098 sayılı TBK 58/2 maddesi gereğince bir nevi tazminat istemi olarak kabul edilmesi, ayrıca 6545 sayılı Kanun ile ceza hâkimleri ve cumhuriyet savcıları aleyhine açılan tazminat davalarında görevli mahkeme konusunda yeni bir düzenleme getirilmesi nedeniyle, görevli mahkemenin tespiti için Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan tespit, durdurma ve kaldırma davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında, davacının güncel ve korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu ve 5651 sayılı Kanun'un TMK m. 24 ve 25'teki düzenlemeleri ortadan kaldırmadığı, şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza yargılaması sırasında hâkimin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında görevli mahkemenin tespiti ve hükmün niteliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yargısal faaliyeti nedeniyle açılan davalarda görevli mahkemenin 6545 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 141/3 ve 142. maddeleri uyarınca belirlenmesi ve hükmün görevsizlik değil, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret şeklinde verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Amatör sendika yöneticisi olan davacının görev yeri değişikliğinin hukuka aykırılığı ve sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amatör sendika yöneticisi olarak 6356 sayılı Kanun'un 24. maddesindeki güvenceden yararlandığı, görev yeri değişikliğinin hukuka aykırılığının tespiti gerektiği, ancak aynı Kanun'un 25. maddesinde öngörülen sendikal tazminata hak kazanamayacağı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.