Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kıyasi Uygulama”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Toplu yapıya geçmemiş bir sitede yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olması ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca toplu yapıya geçmemiş olması, ayrıca parsellere ait yönetim planlarında birlikte yönetime ilişkin hüküm bulunmaması gözetilerek; genel kurul toplantısının usulüne uygunluğunun tespitinde genel hükümlerin yanı sıra her parsel için kat mülkiyeti hükümleri ve tapu kaydındaki yönetim planı hükümlerinin kıyasen uygulanması gerektiği değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma davasında verilen kararın temyiz incelemesi sırasında, önceki dava dosyasının imha edilmiş olması nedeniyle temyiz incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyanın yangın, deprem gibi afetler dışında imha edilmesi halinde yenileme usulüne ilişkin özel bir kanuni düzenleme bulunmaması, ancak bu durumda 4473 sayılı Kanun'daki hükümlerin kıyasen uygulanarak dosyanın ihyasının zorunlu olması gözetilerek, dosyanın 4473 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılarak ihya edildikten sonra temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi hükmüne karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve yerleşik içtihatlar gözetilerek, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş olan asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz süresinin CMUK'un 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu kabul edilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine dair kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde bulunan bir adet fişeğin 6136 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek beraatine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş kararlara ilişkin temyiz süresinin belirlenmesinde 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği, bu maddeye göre Cumhuriyet savcısının duruşmaya katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, savcının temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı, duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemeleri kurulmadan önceki kararlar için 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi kararlarını temyiz süresinin ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, savcının temyiz isteminin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlara ilişkin CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet savcılarının duruşmalara katılmadığı dönemde verilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularında CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği ve bu hükme göre temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, Cumhuriyet savcısının temyiz başvurusunun süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri kurulmadan önce verilmiş kararlara 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde savcıların duruşmalara katılmaması nedeniyle temyiz süresinin belirlenmesinde 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği, bu maddeye göre temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu ve bu süreye uyulduğu, ancak beraat hükmüne konu suç bakımından dava zamanaşımı süresinin Yargıtay inceleme tarihinden önce dolduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruşmasına katılmayan Cumhuriyet savcısının, tefhim edilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcılarının temyiz süresinin ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, savcının temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadan önce, asliye ceza mahkemelerinde verilen ve duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilen kararlarda, temyiz süresinin hesabında hangi hükmün uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşundan önceki kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanması, Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına ilişkin temyiz süresinin belirlenmesinde ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği ve bu süreye göre temyiz isteminin süresinde olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kocanın altsoyu tarafından açılan soybağının reddi davasında hak düşürücü sürenin başlangıcı ve davanın bu süre içinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kocanın altsoyunun, soybağının reddine ilişkin davayı, kocanın ölümünü öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açması gerektiği, davacının bu süreyi geçirerek dava açtığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.