Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tutanağı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kalması ve bu nedenle kadastro tutanağı düzenlenmemiş olması nedeniyle, uyuşmazlığın kadastro mahkemesinin görev alanına girmediği gözetilerek Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında orman olarak işlem gören parsellerin orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle açılan davada hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görevinin taşınmazla ilgili tutanağın tanzimi ile başladığı, ancak dosya kapsamından anlaşıldığı üzere orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı, tutanakların ilan edildiği ve davanın ilan süresi içinde Orman İdaresi tarafından açıldığı, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu gözetilerek görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu tescil davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve hüküm altına alınan miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında değerlendirilmeyerek, 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescil dışı bırakılan bir taşınmazın davacı adına tapuya tescilinin istenmesine karşı Hazine vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nin miktar ve değer itibariyle kesinlik nedeniyle istinaf başvurusunu usulden reddetmesine karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin uygulanamayacağı, uyuşmazlığın miktar ve değer itibariyle kesinlik taşıdığı ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında, kadastro tespit tutanağı düzenlendikten sonra asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, kadastro tutanağı düzenlendikten sonra taşınmaz mala ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevsiz olduğu ve dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı ve davacı tarafından bu süre geçirildikten sonra dava açıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların temyiz itirazının miktar yönünden kesinlik sınırının altında olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların değeri, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında olmadığından, davalıların temyiz taleplerinin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapusuz taşınmazın tescili davası açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf mahkemesince istinaf talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın da temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’da uyuşmazlık konusu dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında olup olmadığı hususudur.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve dava değerinin Yargıtay'daki temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin davacı tarafından geçirildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz bölümlerine ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve ret edilen temyiz konusu miktarın Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalının temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, kadastro tutanağının düzenlenmesi nedeniyle görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/1. ve 26/son maddeleri uyarınca, dava konusu taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihten itibaren görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.