Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tüketici işlemi kapsamında düzenlenen emre yazılı senedin ciro edilmesiyle iyiniyetli üçüncü kişiye devredilmesi halinde, tüketici aleyhine başlatılan icra takibinde yapılan ödemelerin istirdadı talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici işlemlerinde emre yazılı senet düzenlenemeyeceği ve bu senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğu, ciro yoluyla devralan kişinin iyiniyet savunmasının dinlenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kendisine ait olmadığını iddia ettiği imzalı bir bono ile başlatılan icra takibine yaptığı itirazın, İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinde belirtilen 5 günlük itiraz süresine tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının itirazının, İİK'nın 168. maddesinde düzenlenen imzaya ve borca itiraz kapsamında olduğu ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürenin geçirildiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip konusu bonoların finansal kiralama sözleşmesine istinaden verilmiş teminat senetleri olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu bonoların üzerinde teminata ilişkin bir kaydın bulunmaması, bonoların sözleşme kapsamında verildiğinin taraflarca kabul edilmesi, alacaklının bonoların kira borçlarının ödenmesi amacıyla düzenlendiğini beyan etmesi ve finansal kiralama sözleşmesindeki teminat senetlerine ilişkin ifadenin takip konusu bonolara açıkça atıfta bulunmaması gözetilerek, bonoların sözleşmedeki varlığı ve miktarı kesin olan borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulüyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen şirket lehine aval veren sıfatıyla atılıp atılmadığı ve imza sahibinin aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen lehine aval veren sıfatıyla atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekin bankaya ibrazından sonra ciro eklendiği iddiasıyla başlatılan icra takibine itiraz davasında, icra mahkemesinin bu iddiayı inceleyip inceleyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekte ciro eklenmesi iddiasının maddi hukuku ilgilendiren bir konu olduğu ve icra mahkemesinin yalnızca icra kasasına teslim edilen çekin şekli durumunu inceleyebileceği, bu nedenle icra mahkemesinin çekin bankaya ibrazından sonra ciro eklenmesi hususunu inceleme yetkisinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekin muhatap bankaya ibrazında, bankanın çek arkasına düştüğü şerhin, TTK'nın 720. maddesinde öngörülen geçerli bir ibraz şerhi olup olmadığı ve bu nedenle alacaklının takip hakkı bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin, muhatap bankaya vekaleten ibraz yetkisi bulunan banka tarafından süresinde ibraz edildiği ve bankanın çek arkasına düştüğü şerhin, keşidecinin rızası dışında elinden çıktığı gerekçesiyle çekin iade edildiğine ilişkin bir açıklama içermesinin, TTK'nın 708 ve 720. maddeleri uyarınca geçerli bir ibraz ve ödenmeme bildirimi olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak çekin ciro silsilesinde yer alan cirantanın, çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve ibraz süresinden sonra ibraz edildiği iddialarını ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki tahrifat ve ibraz süresi gibi unsurlar, çekin kambiyo vasfını etkileyen ve mutlak def'i niteliğinde hususlar olduğundan, ciranta konumundaki borçlunun da bu iddiaları ileri sürebileceği ve mahkemenin de bu iddiaları bilirkişi incelemesi yaparak değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu tarafından sunulan banka dekontlarındaki ödemelerin İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi kapsamında takip konusu senetlere mahsuben yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme belgelerinde senedin vade ve tanzim tarihleri ile miktarlarının açıkça belirtilmemesi ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca takip dayanağı senede açık bir atıf yapılmaması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun, çek borcunu kendisinden sonraki cirantaya ödediğini iddia etmesi üzerine alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle takibin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme iddiasının takip alacaklısı bankaya değil, kendisinden sonraki cirantaya yönelik olması ve borçlunun banka ile arasında bir borç ilişkisi olduğunu kabul etmemesi nedeniyle, İİK m.170/a-son hükmünün uygulanamayacağı ve takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak alacaklının işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde, takip konusu bononun kullandırılan krediler çerçevesinde keşide edildiğine dair alacaklı vekilinin beyanının, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir kabul olup olmadığı ve bu itibarla takibin iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların ... ve ...'ye karşı yapılan takipte, alacaklının aynı alacak için hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapmasının, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca mükerrer takip oluşturduğu ve kamu düzenine ilişkin bu hususta aleyhe bozma yasağının uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur; borçlu ...'ye karşı yapılan takipte ise, alacaklı vekilinin beyanının teminat senedi kabulü olarak nitelendirilemeyeceği, bononun teminat senedi olduğunun ispat yükünün borçluda olduğu ve bu hususun sözleşmede bono numarası, vade ve miktarına açıkça atıfla kanıtlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.