Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu İdaresi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin vekil sıfatıyla temsil yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birimin elektronik tebligat adresine tebligat yapılmak zorunluluğu varken, davalı vekiline normal posta yoluyla yapılan tebligat usulüne uygun olmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Bakanlığı'nın vekil sıfatıyla temsil yetkisine sahip kişilerin bağlı bulunduğu birimin elektronik tebligat adresine tebligat yapılmasının zorunlu olmasına rağmen, tebligatın davalı vekiline normal posta yoluyla yapılması usulsüz olduğundan ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Bakanlığı'nın vekil sıfatıyla temsil yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birimin elektronik tebligat adresine tebligat yapılmasının zorunlu olduğu, davalı vekiline yapılan posta yoluyla tebligatın usulüne uygun olmadığı ve bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde kabul edilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... Bakanlığı'nın vekil sıfatıyla temsile yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birime elektronik yolla tebligat yapılmasının zorunlu olmasına rağmen, davalı vekiline normal posta yoluyla yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı ve bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin vekilinin, ilk derece mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği uyarınca, kamu idarelerine elektronik tebligatın, vekil tayin edilmiş olsa dahi, idarenin elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği, bu nedenle davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve istinaf başvuru süresinin geçtiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı idareye tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, kamu idarelerinin vekille temsil edilmesi halinde tebligatın idarenin elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği, vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yasal süresi dışında yapıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. ve 9. maddeleri uyarınca, kamu idarelerine elektronik tebligatın, vekil sıfatıyla temsile yetkili kişilerin bağlı bulunduğu birimin elektronik tebligat adresine yapılması gerektiği ve vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunmasının bu kuralın uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. ve 9. maddeleri uyarınca, kamu idarelerinin vekille temsil edilmesi durumunda tebligatın, vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresi olsa dahi, bağlı bulunduğu birime yapılacağı ve bu tebligatın geçerli sayılacağı gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye yapılan elektronik tebligatın, vekile değil de idareye yapılması nedeniyle istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. ve 9. maddeleri uyarınca, kamu idarelerinin vekille temsil edilmesi halinde dahi elektronik tebligatın idarenin kendisine yapılacağı, vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gözetilerek, istinaf başvurusunun yasal süresi dışında yapıldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. ve 9. maddeleri uyarınca, kamu idarelerinin vekille temsil edilmesi durumunda tebligatın, vekilin ayrı bir elektronik tebligat adresi olsa dahi, bağlı bulunduğu birime yapılacağı ve bu tebligatın geçerli sayılacağı gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasında kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının ve davalı idarenin harçtan sorumlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya hükmedilen kıdem tazminatına dair faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği ve davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı idareden talep edilip edilemeyeceği ve davalı idarenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve toplu iş sözleşmesi hükümleri değerlendirilerek, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının bulunduğu ve davalı idarenin de asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunun tespiti gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.